Türkiye Barolar Birliği Dergisi 144.Sayı
360 Hekimin Kusurunun Değerlendirilmesi Hekimden öncelikle beklenen tıp biliminin kabul görmüş olan, uy- gulanması olağan ilke ve kurallarını bilmek ve tıbbi faaliyetini gerekli her türlü önlem ve tedbirleri alarak yürütmektir. Biyotıp Sözleşmesi 4 üncü maddesinde yer alan “Araştırma dâhil, sağlık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili mesleki yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir.” ifadesi ile tıbbi uygulama hatalarının en aza indirilebilmesi için bir sınır çizilmiştir. Hekimlerin göstermeleri ge- reken dikkat ve özen konusunda, ayrıca tıbbi müdahalenin amacı ve tehlikelilik ölçüsü de göz önünde tutulmalıdır. Müdahalenin amacı ile ifade edilmek istenen, tıbbi müdahalenin zorunlu olup olmamasıdır. Örneğin estetik amaçlı tıbbi müdahaleler 13 her durumda zorunluluk içermediği için, bu tür tıbbi müdahalelerde hekimin göstermesi gere- ken dikkat ve özen daha ağır değerlendirilecektir. Hekim tarafında gerçekleştirilen her türlü tıbbi faaliyetin, insan sağlığı açısından az ya da çok tehlike taşıdığı ve belli oranlarda risk içerdiği bir gerçektir. Hekimin yaptığı uygulananın ya da tedavinin tehlike ve risk oranı arttıkça, hekimin göstermesi gereken özen de art- maktadır. Hekimin gerçekleştirdiği en tehlikeli tıbbi faaliyetlerin ba- şında, hiç kuşkusuz cerrahi müdahaleler gelir. Cerrahi müdahaleler, hastanın sağlığı için taşıdıkları büyük önem ve tehlikeleri nedeniyle, cerrahi olmayan müdahalelere oranla daha yüksek bir özeni gerekli ca ulaşmak için gösterdiği çabanın yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışla- rın özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Vekil, hastasının zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa, bir tereddüt doğuran durum- da bu tereddüdünü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada da koru- yucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmak, onu risk altı- na sokacak tutum ve davranışlardan kaçınarak ve en emin yol seçilmelidir. Ger- çekten de müvekkil ( hasta ) mesleki bir iş gören doktor olan vekilden tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemek hakkına sahiptir. Gereken özeni göstermeyen vekil, vekâleti gereği gibi ifa etmemiş sayıl- malıdır…” Yargıtay 13.HD., E.2015/15331, K.2017/3251 T.15.3.2017 http://www. kazanci.com (erişim tarihi: 31.1.2019) 13 Estetik amaçlı tıbbi müdahaleler, kişinin doğuştan veya sonradan bir kaza sonu- cunda meydana gelmiş ve onun dış görünüşünü -çoğu zaman psikolojisini de- bozan deformasyonların giderilmesine yönelik onarıcı/güzelleştirici tıbbi müda- halelerdir. Sadece güzelleşmek amacı ile yapıldığında bile kişinin ruhsal sağlığı açısından önemli olabilmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz., Merter Özay, Estetik Amaçlı Tıbbi Müdahalelerde Hekimin Hukuki Sorumluluğu, Ankara 2006, s.23 vd.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1