Türkiye Barolar Birliği Dergisi 144.Sayı
73 TBB Dergisi 2019 (144) Hakan KIZILARSLAN de savcı, kolluk gibi doğrudan soruşturmayı sürdüren bir kimliğe oturmuştur. 41,42 Öncelikle soruşturma işleminin başlayabilmesi için önceki anla- tımlarımızda da belirttiğimiz gibi somut olguya dayalı bir başlangıç şüphesinin varlığı gereklidir. CMK, bu hali 160. maddesinde “suç iş- lendiği izlenimini veren bir halin varlığı” olarak belirtmektedir. So- mut olguya dayanmayan ve soyut iddia nitelikli olan hallerde başlan- gıç şüphesinin var olmadığını kabul etmek gereklidir. Suç haberi, re’sen, şikâyet, tutanak, yabancı hükümetin veya Ada- let Bakanlığı’nın talebi gibi yollarla öğrenilebilir. i- Doğrudan öğrenme halleri Cumhuriyet Savcısı, aynı zamanda o toplumun bir ferdi olarak o toplum içinde yaşıyor olması nedeniyle, toplumda işlenen suçlardan doğrudan doğruya bilgi sahibi olabilir. Özellikle küçük yerlerde, sav- cının kulağına giden bir takım başlangıçta dedikodu nitelikli haberle- rin, somut olgularla desteklenerek başlangıç şüphesine ulaşması halin- de, savcı tarafından soruşturmaya başlanılması örnekleri uygulamada çok fazladır. Aynı şekilde, gazete ve medya haberleri, her türlü sosyal paylaşım siteleri üzerinde oluşan haberleşme ve iletişim trafiği de sav- cı için soruşturmayı başlangıç sebebi olarak kullanılabilir. 43 “Soruştur- maya başlamakla” “iddianameyle kamu davası açmak” birbirinden 41 Burada sorun olduğu ve savcının kolluklaşması neticesini doğurduğu, doğru ola- nın savcının kolluğu denetimi şeklindeki bir sistem olduğu, zira mevcut sistemde “soruşturmanın savcının işi olduğu” düşüncesinin kollukta oluşacağı ve kollu- ğun soruşturmanın dışında kalacağı endişeleri dile getirilmiş ve süreç kısmen bu endişeleri haklı çıkarmıştır.(YN) (Bkz.; Bedri Eryılmaz; Bahri Öztürk (editör), “3. yılında Yeni Ceza Adalet Sistemi, Hukuk Devletinde Suç Yaratılmasının ve Suçun Aydınlatılmasının Sınırları Sempozyumu”, “Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Savcı Modeli ve Bu Modelin Diğer Avrupa Konseyi Üye Ülkelerle Karşılaştırılması”, İstanbul Kültür Üniversitesi, 01-03.Haziran.2008, Seçkin Yayı- nevi, 2009-Ankara 42 Ünver-Hakeri, a.g.e., sh. 544 43 AYM, E. 2011/43, K. 2012/10, T. 19.1.2012; “Diğer taraftan, ceza muhakemesin- de mahkeme, dava açıldıktan sonra pasif konumda olmayıp, hüküm vermek için yeterli kanaate ulaşıncaya kadar maddi gerçeği araştırmaya devam etmek zorun- dadır. Resen araştırma ilkesi uyarınca mahkemeler, Cumhuriyet savcısının ortaya koyduğu delillerle bağlı olmadıkları gibi, savcı olmasa bile kendiliklerinden, hü- küm için gerekli tüm araştırmaları yapmak ve tarafların haklarını korumak zorun- dadırlar.” (Karar için Bkz.; Taner, a.g.e., den naklen, sh. 228, dn. 114
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1