Türkiye Barolar Birliği Dergisi 144.Sayı

77 TBB Dergisi 2019 (144) Hakan KIZILARSLAN dan sonra gelmek üzere (6). fıkra eklenmek suretiyle ceza muhakemesi hukukumuza girmiş durumdadır. CMK’ nın 158. maddesine eklenen (6). fıkra hükmü aynen şu şe- kildedir; 5271 s. CMK 158/(6) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/145 m.; Aynen ka- bul: 01.2.2018-7078/140 m.) İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluştur- madığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması du- rumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu du- rumda şikâyet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez. Soruşturma yapıl- masına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173’üncü maddedeki usule göre itiraz edilebilir. İtirazın kabulü hâlinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini baş- latır. Bu fıkra uyarınca yapılan işlemler ve verilen kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir. 2- SYOK Düzenlemesinin Ceza Muhakemesi Öğretisi ve Uygulaması Açısından Nedenleri SYOK düzenlemesinin nedeni, yukarıda belirtilen temel ilkelerin bir uzantısı olmasının yanında, savcıları, sürekli artış gösteren asılsız şikâyet ve ihbarların yarattığı iş yükünden kurtarmaktır. Artan iş yü- künün yarattığı niteliksel yıpranma ve devlet kaynaklarının boşa har- canması düşüncesi de savcılara bu tür bir olanak verilmesinin nedeni olabilir. SYOK’la birebir benzeşmeseler de, (iş yükünün azaltılması sonuçlarının benzeşmesi nedeniyle) 1412 s. CMUK’da 344. madde ve devamında düzenlenen “Şahsi Dava Yoluyla Takip Edilebilen Suçlar” ’la ilgili olarak Cumhuriyet savcılarına tanınan “ kamu menfaati olup-olma- dığının takdiri ve bu gerekçeyle, kamu davası açılması da kamu menfaati bu- lunmadığını düşündükleri hallerde “Takipsizlik Kararı” verebilme olanağı ” da gene bu amaçla getirilmiş ve CMUK’un uygulandığı dönemde, uy- gulamayı çok rahatlatmış ve savcıları gereksiz iş yükünden kurtarmış, çok yerinde hukuki düzenlemelerdi. 5271 sayılı CMK’ nın hazırlanma- sı sürecinde, kanun koyucu bu tür bir düzenleme yapmayı gerekli gör- memiştir. İş yükü sorununun “uzlaşma hükümlerinin uygulanması” yoluyla çözülmesi yoluna gidilmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1