Türkiye Barolar Birliği Dergisi 144.Sayı

79 TBB Dergisi 2019 (144) Hakan KIZILARSLAN 4- SYOK’a Konu Olabilecek-Olamayacak Başvurular Görüldüğü gibi; madde metni sadece ihbar ve şikâyet konusu fiil- leri esas almaktadır. Bu düzenleme yapılırken, kanun koyucunun sa- dece şikâyet ve ihbarı mı esas aldığı yoksa diğer soruşturmayı başlatan işlemlerde de bu tür kararların verilip-verilemeyeceği konusu ilk akla gelen konu olmaktadır. Bilindiği ve önceki anlatımlarımızda da belirtildiği gibi; şikâyet ve ihbar yolları soruşturmanın başlaması açısından kanunda belirti- len iki halden ibarettir. Şikâyete tabi suçlarda, şikâyet hakkı olanlara tanınmış olan soruşturma başlatılmasını ve devamında kamu davası açılmasını isteme hakkı, ihbar yolunda tüm kişilere tanınan bir yetki durumundadır. Bu iki hal, genelde Cumhuriyet savcısının veya kolluğun ilk kez suçu öğrendikleri hallerdir. İhbar hali bir kenarda tutulduğunda, şikâyet, genelde şikâyetçilerin kişisel haklarına karşı işlenebilen suç- lara yönelik olabileceği gibi, ihbar konusu suçlamalarda bu farklılık gösterebilir. İhbar yolunda büyük bir esneklik bulunmakta, ihbarcıla- rın bizzat hak mağduriyeti olmadıkları konularda da Cumhuriyet baş- savcılıklarına başvurabilme hakları bulunmaktadır. Uygulamada (her ne kadar kimliği belirsiz ve imzasız ihbarlar işleme konulmaz kuralı varsa da) çoğu ihbarın kimliksiz ve imzasız yapıldığı ve ihbar içerikle- rinin genel ve soyut nitelikte iddialar içerdikleri bilinen bir konudur. Soruşturmayı başlatan, re’sen haber alma, resmi makamların karar ve ihbar yazıları, mahkeme kovuşturmaları sonrasında yapılan suç du- yuruları gibi diğer yollar incelendiğinde, şikâyet ve ihbar yollarından bu noktada farklılık gösterdikleri görülmektedir. Bu noktada, kanun ge- reği ihbar ve şikâyet hakkının kullanıldığı durumlarda ve özellikle res- mi özel ve tüzel kişilerin 158. madde gereği yaptıkları ve genelde suç ve faille ilgili yoğun bilgilendirme içeren ihbar ve şikâyetlere karşı, SYOK kararlarının pratikte uygulama alanının olmayacağı kanaatindeyiz. Yasal düzenlemede SYOK verilebilecek hallerin “ sınırlı olarak ” sa- yılmış olması ve savcıya belli bir alanda takdir yetkisinin tanınmasının nedeni, yukarıda belirtilen ve savcının yükümlülüğü ve tekeli duru- munda olan “soruşturma mecburiyeti” ilkesinde fazla gevşeme yap- mamak isteği olabilir. SYOK harici konular için zaten CMK m. 171’de Cumhuriyet savcılarına KYOK verme konularında geniş bir takdir

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1