Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

99 TBB Dergisi 2019 (145) Nabi ÖZALP Tutuklama, diğer koruma tedbirleri gibi geçicidir. Tedbirin uygu- lanmasını gerektiren şartlar ortadan kalktığında, tedbire son verilme- lidir. Bu nedenle CMK’nın 108. maddesinde tutukluluk hali devam et- tiği sürece, tutuklamayı gerektiren şartların varlıklarını devam ettirip ettirmediği düzenli olarak inceleneceği düzenlenmiştir. Soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda, cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından CMK 100. madde hükümleri göz önünde bu- lundurularak, şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle karar verilir (CMK m.108/1). Hâkim veya mahkeme, tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da en geç otuzar günlük süreler içinde resen karar verir (CMK m. 108/3). Bu sürenin geçmesinden sonra veya soruşturma evresinde şüpheli ve müdafi din- lenmeksizin dosya üzerinden tutuklamanın devamına karar verilmesi halinde tazminat talep edilebilir. 64 Tutuklama koşullarının gerçekleşmesi halinde, şüpheli veya sanı- ğın tutuklanması yerine adlî kontrol altına alınmasına karar verilebilir (CMK m. 109/1). Adli kontrol, ayrı bir koruma tedbiri olup, kanuna aykırı olarak uygulanması durumu, tazminat nedeni olarak düzenlen- memiştir. Bu nedenle Yargıtay, CMK’nın 109/3-j maddesinde düzen- lenen konutunu terk etmemek şeklindeki adli kontrol tedbiri nedeniy- le tazminat isteminin reddine karar vermiştir. 65 Aksi yöndeki bir diğer kararında ise tahliye edildikten sonra, bir gün karakola başvurma ve yurtdışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol uygulaması sürecinde davacının İngiltere’ye gidememesi nedeniyle davacının alamadığı maaş, kar payı ve benzeri gelir kaybı olup olmadığı ilgili kurumlar ile 64 Anayasa Mahkemesi, İkinci Bölüm, Mehmet Halim Oral, Başvuru No:2012/1221, 16.10.2014. Anayasa Mahkemesi, tutukluluk incelemelerinin hâkim/mahkeme önüne çıkarılmaksızın yapıldığına ilişkin başvurular bakımından bireysel başvu- runun incelendiği tarih itibarıyla kişi hâkim/mahkeme önüne çıkarılmış ise asıl dava sonuçlanmamış da olsa 5271 sayılı Kanun’un 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu oldu- ğunu kabul etmiştir ,. Anayasa Mahkemesi, Genel Kurul, Mehmet Osman Kavala, Başvuru No:2018/1073, 22.5.2019, https://www.anayasa.gov.tr/tr/kararlar-bil- gi-bankasi/ (28.06.2019). 65 Yargıtay 12. CD, 29.5.2017, 2016/2333, 2017/4473, Sinerji Mevzuat ve İçtihat Prog- ramı.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1