Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

222 Ölüm veya Yaralanma ile Sonuçlanan Yasadışı Araba Yarışlarının Olası Kast-Bilinçli ... geçmek için yolun soluna geçtiği sırada, sanığın idaresindeki otomobilin sağ kapı kısmının sanık idaresindeki otomobilin sol yanı ile temas etmesi sonucu, sanığın araç hâkimiyetini kaybedip sağa yönelen 16 metre tekerlek izi ile sağdaki okul önünde bulunan otobüs durağında bekleyen ölenlere çarparak yoldan çıkıp 23 metre ileride şarampole düşmesi, diğer sanığın ise 18 metre önünde aynı yöne seyreden kamyonetin arkasına çarparak hâkimiyetini kaybedip 35 metre ileride yoldan çıkıp şarampole girmesi şeklinde meydana gelen olay akabinde düzenle- nen kaza tespit tutanağında, her iki aracın sürtünme anının, her iki sanığın seyret- tiği yol bölümünün ortalarında gösterildiği, bilirkişi tespitlerine göre de, her iki araç yan yayana geldiklerinde birbirlerine yakın ve yapışık seyretmeleri sonucun- da temasın sağlandığı, sanıkların kendi beyanlarına göre, olay öncesi birbirlerini tanıyan her iki sanığın olay anından 1-2 dakika önce araç ile seyir halinde iken birbirlerini gördükleri, tanıkların beyanlarına göre de, olay öncesi her iki sanığın yan yana durup bir süre konuştuktan sonra çok süratli bir şekilde harekete geçip yarış halinde seyirlerine devam ettikleri, tek bilirkişi tespitlerine göre ise, her iki aracın yan yana temas ettikleri nokta itibariyle sanıkların yarış halinde oldukla- rının kabul edildiği anlaşılmakla, bu belirlemeler karşısında, meskûn mahal şart- larının çok üzerinde bir hızla ve diğer sanık idaresindeki araç ile yarışır vaziyette seyreden sanığın olayın meydana gelmesine bilinçli taksirle sebebiyet verdiği ka- bul edilerek sanık hakkında TCK’nın 22/3 maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi; bozmayı gerektirmiştir.” Yar. 12. CD, 06.11.2014, E: 2013/26403, K: 2014/22089: “Olay tarihi olan 24.09.2011 günü saat: 00.20 suların- da müteveffanın alkollü vaziyette sevk ve idaresindeki aracı ile araç içerisinde ayrıca arkadaşı müteveffanın da bulunduğu halde Büyükçekmece istikametinden Çatalca istikametine doğru seyir halinde olduğu, yine sanığın alkollü vaziyette sevk ve idaresindeki aracı ile araç içerisinde ayrıca arkadaşları olan tanıkların ol- duğu halde yine Büyükçekmece istikametinden Çatalca istikametine doğru seyir halinde oldukları sırada her iki araç sürücüsünün yolda giderken birbirlerinin araçlarını geçmek için hızlı gitmeye başladıkları bu şekilde yolda seyir halinde iken ve önlerine gelen araçların solundan ve sağından olacak şekilde yarış yaptık- ları sırada kaza mahallin bulunduğu yere gelindiğinde müteveffa sürücünün sevk ve idaresindeki aracın sanığın kullandığı aracın önüne geçmek için sola doğru manevra yaptığı esnada aracının sol yan ve arka kısmı ile sanığı sevk ve idaresin- deki aracın sağ ön kısmına çarpması neticesinde her iki aracın kontrolden çıkarak seyretmekte oldukları bölünmüş yolun karşı tarafında bulunan diğer bölünmüş yola geçtikleri, bu sırada Çatalca istikametinden gelmekte olan müteveffanın sevk ve idaresinde bulunan aracın kaza yapan ve karşı şeride geçen araçlardan önce sanığın kullandığı aracın arka kısmına daha sonra müteveffanın kullandığı araca çarpması neticesinde kazanın meydana geldiğinin kabul edilmesi karşısında sa- nığın eyleminin bilinçli taksirle işlendiğinin kabulüyle cezasının TCK’nın 22/3. maddesi gereğince arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiş- tir.” Yar. 12. CD, 30.04.2014, E: 2013/18930, K: 2014/10543: “Kazadan 41 dakika sonra yapılan ölçümde 70 promil alkollü olduğu belirlenen sanığın olay günü gündüz saat 18:15 sularında açık havada, meskûn mahal dışında, bölünmüş, tek yönlü, 15,5 metre genişliğindeki yüzeyi kuru, asfalt kaplama, eğimsiz düz yolda idaresindeki otomobille, arkadaşının idaresindeki araçla yarış halindeyken, tra- fikteki araçların arasından makaslama yaparak şerit değiştirdiği esnada direksi- yon hâkimiyetini kaybederek önünde aynı istikamete doğru idaresindeki kamyo- netle seyreden katılanın idaresindeki araca arkadan tam kusurlu olarak çarpması şeklinde gelişen olayda, bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu nazara alınmadan 5237 sayılı TCK’nın 22/3. maddesinin uygulanmaması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma konusu yapılmamıştır.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1