Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

231 TBB Dergisi 2019 (145) Reşit KARAASLAN Bu gerekçe ilk bakışta oldukça doyurucu ve bu nedenle de kabul edilebilir gözükmektedir. Ancak gerekçenin yasadışı araba yarışları sonucu meydana gelen ölüm veya yaralanmaların toplumda yarattı- ğı infialden bağımsız olarak, salt hukuksal bir değerlendirmeye tabi tutulduğunda bazı eksikleri barındırdığı görülecektir. Özellikle kastın var olduğu kabul edilen zaman dilimi, failin kendisine de zarar ver- mesinin ceza sorumluluğuna etkisi, teşebbüs dilemması gibi hususlar gerekçeyi tartışmalı hale getirmeye müsaittir. Gerçekten de somut olayın özellikleri dikkate alındığında, olası kastın bilme unsurunun dahi varlığını şüpheye düşürecek hususlar mevcuttur. Yukarıda da belirtildiği üzere olası kastın varlığı hususun- da, isteme teorisinden hareket edildiği takdirde, failin psikolojik-ma- nevi durumuna ilişkin kıstaslar da dikkate alınmalıdır. Somut olayda (A), birçok defalar araba yarışlarına katılmış, tüm hayatını araba ya- rışları çerçevesinde konumlandırmış bir kişidir. Bu nedenle (A) araba yarışına katıldığı zaman, tabiri caiz ise kendisine ait başka bir dünyada yaşamakta, bu dünyada hareket etmektedir; zira unutulmamalıdır ki yasadışı araba yarışına katılan herkes gibi (A) da kendi zayıflığını ve hiçlik duygusunu hayatta sahip olabildiği tek varlık olan arabasının direksiyonuna geçince bir süreliğine unutabilmekte; kısa bir süreliğine olsa da kendini diğer insanlardan ya üstün veya en iyi ihtimalle eşit se- viyede görebilmektedir. Öyleyse, araba yarışlarına olan tutkunun TCK m. 32 anlamında bir akıl hastalığı kabul edilmediği düşünüldüğünde, (A)’nın ceza sorumluluğu hakkında karar verileceği zaman, her orta- lama insanın yüksek hızlarda ve kırmızı ışık ihlallerinin üst üste yapıl- dığı bir yarışta, yarışa katılmayan üçüncü kişilerin ölümü veya en iyi ihtimalle yaralanmasına neden olabilecek kazaların meydana gelmesi- nin yüksek ihtimal dâhilinde olduğunu bilebilecek durumda olması, (A)’nın da aynı bilgiye sahip olduğu anlamına gelmeyecektir. 75 Bu zor hazmedilebilir sonuç TCK’nın da kabul ettiği isteme teorileri temelli kast öğretisinin doğal bir sonucudur. 76 Öyleyse (A)’nın psikolojik-ma- nevi durumu tam olarak ortaya konulmalıdır: (A) bir taraftan kendi- sinin araba kullanma yeteneğine fazla değer atfetmekte diğer taraftan da üçüncü kişilerin beden bütünlüğünün hukuken koruma altında ol- 75 Schneider, in: MüKo-StGB, § 212 kn. 23a dn. 117. 76 Kıyaslayınız Jäger, in: JA 2017, s. 787; Momsen, in: KriPoZ 2018, s. 87 vd.; Walter, in: NJW 2017, s. 1351 vd.; Zehetgruber, in: KriPoZ 2018, s. 359.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1