Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

237 TBB Dergisi 2019 (145) Reşit KARAASLAN olarak, failin trafikte yüksek hızlarda ve makas atarak aracını sevk ve idare etmesini göstermektedir. 95 (A)’nın araba yarışına kamikaze niye- tiyle katıldığına dair en küçük emare mevcut olmadığı somut olaya, bu düşünce olduğu gibi aktarılabilir. Kaldı ki, (A)’nın kendisine, kız arkadaşı (B)’ye ve arabasına bir şey olmasını istemediği bir durumda, trafikte yer alan diğer sürücülerin hayat ve beden bütünlüğüne zarar vermeyi istediğini belirtmek, mefhumu muhalifinden örneğin karşı- dan karşıya geçen yayanın o sırada yolda seyretmekte olan ve ken- disine çarpmamak için direksiyon kıran ancak son tahlilde ölen ya da yaralanan araba sürücünün ölümünü veya yaralanmasını istemiş ve buna razı olmuş olduğunu iddia etmek gibi olacaktır. 96 Böyle bir kabulün ise mümkün olmadığı Yargıtay tarafından da net bir şekilde ifade edilmektedir. Yargıtay bir kararında yayanın taksirden sorumlu olacağını, 97 bir kararında ise yayanın taksirden dahi sorumlu olmaya- farklı görüş Kubiciel/Wachter, in: HRRS 2018, s. 334 vd.; Vavra/Holznagel, in: ZJS 2018, s. 564; Rita Vavra/Sascha Holznagel, “Der bedingte Tötungsvorsatz in der Rechtsprechung des BGH”, in: Onlinezeitschrift für Höchstrichterliche Recht- sprechung zum Strafrecht (HRRS), Yıl 2018, s. 471. 95 Roxin, Band I, § 12 kn. 32. 96 Momsen, in: KriPoZ 2018, s. 85. 97 YCGK, 18.02.2014, E: 2013/12-10, K: 2014/80: “Suç tarihinde sanığın seyir halin- de olan araçların geçişini beklemeden sol taraf orta refüj aralığından yola inip sol şerite geçmek suretiyle motosiklet sürücüsü A’nın kendisine çarpmasına ve meydana gelen kaza sonucu ölümüne neden olduğu olayda, yolun karşı tarafına geçmeden önce seyir halinde olan araçları dikkate alma ve geçiş için emniyetli or- tamın oluşmasını taşıt yolunun dışında bekleme yükümlülüğü olduğu halde, bu yükümlülüğe uymayarak ve böylece kendisi için öngörülmüş trafik kurallarını ih- lal etmek suretiyle yola çıkan sanık, bu davranışı ile bir kazaya sebep olacağını, bir aracın kendisine çarpabileceği gibi, çarpmamak için direksiyonu kırmak suretiyle seyir düzenini bozup başka bir yaya veya araca da çarpabileceğini, böylece kendi- si dışındaki kişilerin yaralanma veya ölüm sonucunun meydana gelme ihtimalini düşünüp bu konuda gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekirken söz konusu yükümlülüğe uymamış, böylelikle trafiğin tüm unsurlarının sorumlulukları ile ilgili düzenlemeler öngören ve hem yayaların hem sürücülerin can güvenliklerini koruma amacı güden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili hükümle- rini ihlal etmek suretiyle ortak hayat tecrübesine göre öngörülebilir ölüm netice- sini öngörmeden hareket etmiştir. Sanığın yola inme hareketinin iradi olması ve fakat meydana gelen ölüm neticesinin iradi olmaması, hareket ile netice arasında nedensellik bağının bulunması, olayın oluş şekline göre öngörülebilir olmasına rağmen sanık tarafından ölüm neticesinin öngörülememiş olması ve Türk Ceza Kanunu’nda öldürme suçunun taksirle de işlenebileceğinin hüküm altına alınmış bulunmasına göre, somut olayda, 5237 sayılı TCK’nun 22. maddesi uyarınca taksi- rin şartları ve 85. maddesi uyarınca taksirle ölüme neden olma suçunun unsurları gerçekleşmiş olduğundan yaya olan asli kusurlu sanığın hukuki sorumluluğunun yanında cezai sorumluluğunun da mevcut olduğu kabul edilmelidir.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1