Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

253 TBB Dergisi 2019 (145) Reşit KARAASLAN diyet teorisi temelli olarak yanıtlanmaya çalışılacaktır. Bu yapılırken de, çalışmanın şu ana kadar ki kurgusundan farklı olarak, kişilere göre ayrımlar yapılmayacaktır. (B)’nin kendisi adına yarattığı tehlikenin tamamen farkında olmasına rağmen ölümünün sürücülere isnat edil- mesi gerektiğine karar verilmesi halinde, 137 (A) ve (C) bilinçli taksirle adam öldürme suçundan sorumlu tutulacaklardır; zira (B)’nin yaşam hakkının (A) ve (C)’nin ihlal ettikleri KTK ve KTY normların koru- ma amacında bulunduğu yukarıda açıklanmıştı. Buna karşın (D)’nin ise ölüm neticesinden sorumlu tutulmasının, mümkün olmadığı yine şu ana kadarki açıklamalardan anlaşılmaktadır. Doğal olarak bu açık- lamalar şu sorunun sorulmasına neden olacaktır: Mademki (B)’nin ölümünden kimin ne şekilde sorumlu tutulacağı şu ana kadar ki açık- lamalar ışığında ortaya konulabilmektedir; öyleyse neden (B)’nin ölü- münün (A) ve (C)’ye isnat edilip edilemeyeceği üçüncü bir sorunsal olarak ele alınmaktadır? Bu sorunun oldukça basit bir cevabı vardır. Şu ana kadar öncelikle sübjektif isnadiyet bağlamında olası kast – bi- linçli taksir ayrımı ele alınmış; daha sonra ise taksirli bir suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda herkesin fail olmasının ne anlama geldiği objektif isnadiyet çerçevesinde değerlendirilmiştir. Oy- saki (B)’nin ölümünün (A) ve (C)’ye isnat edilip edilemeyeceği yine isnadiyet çerçevesinde ele alınan bir sorunsal olmakla birlikte, son tahlilde göz önünde bulundurulması ve tartışılması gereken hususlar bakımından ilk iki sorunsaldan büyük ölçüde ayrılmaktadır. 1. (B)’nin Ölümü Ve Hukuka Uygunluk Nedeni Olarak Rıza (B)’nin ölümünü objektif isnadiyet teorisi temelli incelemeye geç- meden önce, oluşabilecek her türlü yanlış anlaşılmayı engellemek için şu hususların belirtilmesinde fayda bulunmaktadır: (A) ve (C) yasadışı araba yarışına sürücü olarak katılarak, (B)’nin yaşam hakkı üzerinde risk yaratmışlardır. (B) ise, bu riskin bilincinde arabaya binerek, yara- tılan bu riske rıza göstermiştir. Denilebilir ki, (B)’nin ölümünden ara- ba yarışına katılan sürücüler sorumlu tutulamaz; zira rıza ehliyetine sahip (B) araba yarışına tamamen kendi rızası ile katılmıştır; (B)’nin (JURA), Yıl 2017, s. 165 vd. 137 Ancak şimdiden tüm yanlış anlaşılmaların önüne geçilmesi amacıyla belirtilme- sinde fayda bulunan husus, detayları aşağıda açıklanacağı üzere böylesi bir isna- diyetin mümkün olmayacağıdır.