Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

306 Türk Hukuku’nda Devlet İşlemlerine Karşı Başvuru Yollarını Gösterme Yükümlülüğü Yükümlülüğün teknik bir boyutuna da değinmek gerekir. Ka- nun yolları ve mercileri tespit etmek temel bir hukuk bilgisini gerek- tirmektedir. Uzmanlık bilgisine ihtiyaç duyulan bu alana ilişkin her idari merciin yeterli personelinin bulunması mümkün olmadığı gibi bu yükümlülüğün, anayasanın öngördüğü ölçüde hak arama hürriye- tine hizmet edecek şekilde bildirilmesi de mümkün olmayabilir. 15 Bu nedenle yükümlülüğün yerine getirilmesinde yanlış veya eksik bilgi verilmesi hüküm ile ulaşılmak istenen amaç ile tamamen zıt bir so- nuç doğurabilir. Bu nedenle yükümlülüğün uygulanması aşamasında da amacına uygun şekilde bildirimlerin ve düzenlemelerin yapılma- sı gerekmektedir. Kamusal makamların yükümlüğü bildirimde gös- terecekleri özen, kişilerin hak ve hürriyetlerini koruyucu niteliktedir. Kişiler açısından ise yükümlülük kişilerin başvuru yollarını rahatlıkla tespit etmesini sağlayacaktır. Bu durum muhtemel mağduriyetleri gi- derici niteliktedir. 16 Ayrıca idare açısından idarenin “ kanunu bilmemek mazeret değildir ” mazeretinin arkasına sığınmasını engeller. 17 Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru sonucu verdiği bir kararında ilginç bir şekilde “başvurucunun yabancı olduğu, son derece karışık ve dağı- nık mevzuatı tam olarak bilemeyeceği iddiasını” yerinde görmüş ve yükümlülüğün gereğinin yerine getirilmemesini mahkemeye erişim hakkını zedelediğine hükmetmiştir. 18 Ancak bu husus yabancılar için olduğu kadar Türk vatandaşları için de geçerlidir. Sıradan bir vatan- daşın hatta hukukçuların çok istisnai olarak bildikleri/ihtiyaç duy- dukları kanunlardaki özel dava açma sürelerini bilmemeleri/gözden kaçırmaları mümkündür. 19 Yine kademeli zorunlu başvuru yollarının 15 Hikmet Tülen, “3.10.2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanun’la Yapılan Anayasa De- ğişiklikleri Üzerine Genel Bir Değerlendirme”, http://hukukdergi.erzincan . edu.tr/3-10-2001-tarihli-ve-4709-sayili-kanunla-yapilan-anayasa-degisiklikleri- uzerine-genel-bir-degerlendi-yrd-doc-dr-hikmet-tulen/,(22.01.2018), (Pdf Versi- yon, s.219). 16 Danıştay, 10. D, E 2006/7298, K 2008/7138, KT 27.10.2008, https://www.lexpera . com.tr/ictihat/danistay/e-2012-1718-k-2013-2862-t-7-11-2013, (20.12.2018). 17 Akyılmaz, İdari İşlemin Yapılış Usulü, s. 214; Bahtiyar Akyılmaz/Murat Sezgi- ner/Cemil Kaya, Türk İdare Hukuku, Ankara 2018, Savaş Yayınevi, s.511. 18 Anayasa Mahkemesi, Birinci Bölüm, Mohammed Aynosah Başvurusu,Başvuru No:2013/8896, K.T.:23.02.2016, RG, T.24.03.2016, s.29663 (Akyılmaz/Sezginer/ Kaya, 2018, s.515, dn.103). 19 Murat Sezginer, “Usul Kanunlarında İdari İşlemin Dış Görünüşü, İdari Usul Ka- nunu Hazırlığı Sempozyumu, Ankara 1988, s.224. Yazar, bu hususa işaret etmek için Umuru Belediyeye Müteallik Ahkâmı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 ta- rih ve 486 numaralı Kanun’un Bazı Maddelerini Muaddil Kanun’un 5. maddesi-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1