Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

331 TBB Dergisi 2019 (145) Emin KOÇ lebilir. Bu madde ile düzenleyici işlemler ile bu işlemlerin uygulama işlemlerinde başvurulabilecek yargısal yol, merci ve süreler hüküm altına alınabilir. Bu yönde bir öneri haliyle “ kural koyma tekniğine ve sanatına aykırı, garip bir uygulama ” 109 olarak görülebilir. Ancak anayasal amir hüküm bu yönde bir yorumu zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle ya ilgili anayasa maddesi değiştirilmeli ya da çok daha doğru olarak çıkarılabilecek bir idari usul yasası ile bu yükümlüğün çerçevesi dü- zenlenmeli ve belirgin hala getirilmelidir. 110 Genel İdari Usul Kanun Tasarısı’nda bu yönde düzenleme yer almaktaydı: “ Düzenleyici işlem- lerde, bu işleme karşı doğrudan veya uygulama işlemi üzerine, hangi yargı merciine, hangi süreler içinde başvurulabileceği ayrı bir maddede gösterilir ”. Bu hükmün ideal bir düzenleme olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü kişi- lerin hukuki statüsünü doğrudan düzenleyici işlemler etkileyebileceği gibi uygulama işlemleri de etkileyebilmektedir. 2. Bireysel İdari İşlemler Bireysel idari işlemler, idarenin kamu gücünü kullanarak kişisel veya duruma özel hukuki sonuç doğuran işlemleridir. 111 Bu çerçevede anayasal yükümlüğün mutlak olarak ve tartışmasız uygulanma alanı bulacağı işlem grubu bireysel idari işlemlerdir. Hatta çoğunlukla yü- kümlülüğün bireysel işlemlere has anlam taşıdığı da kabul edilmekte- dir. Genel İdarî Usul Kanunu Tasarısı’nda da “ Bireysel işlem metninde idare, ilgilinin hangi idarî makam, yargısal merci veya alternatif uyuşmazlık çözüm usullerine başvurabileceğini ve sürelerini belirtmek zorundadır ” hük- mü yer almaktadır. Yükümlülük kapsamında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin İdari İşlemler Karşısında Bireyin Korunmasına İlişkin 77(31) sayılı Kararı’nda da bireysel menfaate dokunan işlemlere işaret edildiğini vurgulamak gerekir. Bireysel idari işlemler açısından bu yükümlü- lüğün çerçevesine baktığımızda yargısal yol yanı sıra İYUK m.11 ile 109 Gözler, İdare Hukuku, s. 838. 110 Genel İdari Usul Kanun Tasarı’nda da uygulama işlemi ile birlikte düzenleyi- ci işleme karşıda da dava açılabileceğinin belirtilme gerekliliği düzenlenmiştir: “Düzenleyici işlemin uygulanması niteliğindeki işlemlerde, uygulama işlemi ile birlikte düzenleyici işleme karşı da dava açılabileceği işlem metninde ayrıca belir- tilir” (m.33/2) 111 Günday, s.123; Gözübüyük/Tan, İdare Hukuku, s. 433, 442 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1