Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

350 İdari Yargıda Duruşmanın Adil Yargılanma Hakkı Açısından İncelenmesi GİRİŞ Yürürlükteki hukuku somut olaya uygulayacak olan hâkimin, ola- yı tüm yönleri ile tahlil edebilmesi, buna göre bir kanaate varması ve bu kanaat doğrultusunda yargılamayı sonuçlandırması gerekmekte- dir. 1 Duruşma evresi, bu kanaatin doğru şekilde oluşmasına hizmet edecek en önemli araçlardan biridir. Hâkim, duruşmada edindiği bil- giler ve izlenimler neticesinde somut olayla ilgili bir yargıya varacak ve buna göre uygulayacağı hukuku belirleyecektir. Gerçeğe ulaşmada, tarafların iddialarını ve delillerini bizzat kendi ağızlarından dinleme- nin önemi yadsınamaz. Bununla ilgili olarak John Stuart Mill, hakikate ulaşmada, delilleri, o delillere inanan, onları müdafaa eden ve onlar için ellerinden gelenin azamisini yapan kimselerin ağzından dinleme- nin önemini vurgulamış ve hakikati yalnızca, münakaşanın her iki ta- rafını tarafsızlıkla dinlemiş ve her iki tarafın sebeplerini en kuvvetli bir ışık altında görmeye gayret etmiş olanların bileceğini dile getirmiştir. 2 Duruşma yargılamanın aydınlanmasına hizmet etmenin yanın- da, Anayasa’nın 36. maddesinde geçen tabirle, iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkının gerçekleşmesine aracılık eden meşru vasıta ve yollardan biridir. Bizzat uyuşmazlığı çözecek olan yargılama ma- kamları önünde, sözlü olarak savunma yapmanın veya iddialarını dile getirmenin etkisi yadsınamaz. 3 Bu etki ve güç düşünüldüğünde, sözlü aşamanın yargılamanın içinden sökülüp çıkartılması veya kendisin- den beklenen faydayı sağlayamayacak şekilde tırpanlanması, kimi hallerde en açık tabiriyle meşru bir yargılamayı ortadan kaldıracaktır. Bu nedenlerle özellikle kişiler üzerinde ağır yaptırım uygulanması ih- timali olan ceza yargılamasının kovuşturma evresinde sözlü yargıla- ma uygulamasının benimsenmiş olduğunu görmekteyiz. 4 1 Ernst E..Hirsch, Pratik Hukukta Metod, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ya- yınları, 3.Baskı, Ankara 1978.,s.5-7. 2 John Stuart Mill, Hürriyet, MEB yayınları, Ankara 1988.s.69-70. 3 Sözlü savunma o kadar etkili bir aşamadır ki, bundan neredeyse iki bin beş yüz yıl önce ünlü filozof Sokrates’in ölüme mahkûm olmadan önce yapmış olduğu sözlü savunma, bugün hala ününden bir şey kaybetmemiş, öğrencisi Platon tarafından sonradan kaleme alınan ve kitaplaştırılan bu sözlü savunma, çağlar boyu en çok okunan metinlerden biri olmuştur. 4 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 175. maddesine göre, iddianamenin kabulüne karar veren mahkeme ilk iş olarak duruşma günü verir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1