Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı
358 İdari Yargıda Duruşmanın Adil Yargılanma Hakkı Açısından İncelenmesi Anayasa Mahkemesi’nin 11.12.2014 tarih ve 2013/2370 başvuru numaralı kararında “Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri de Anayasa’nın 141. maddesinde düzenlenen yargılamanın açık ve duruşmalı yapılması ilkesidir. Yargılamanın açıklığı ilkesinin amacı adli mekanizmanın işleyişini kamu de- netimine açarak yargılama faaliyetinin saydamlığını güvence altına almak ve yargılamada keyfiliği önlemektir. Bu yönüyle, hukuk devletini gerçekleş- tirmenin en önemli araçlarından biridir. Özellikle ceza davalarında yargıla- manın duruşmalı ve aleni yapılması silahların eşitliği ilkesinin ve savunma haklarının güvencesini oluşturur.” denilmiş; ancak bazı istisnai hallerde adil yargılama ilkelerine uyulmak şartıyla usul ekonomisi ve iş yü- künün azaltılması gibi amaçlarla duruşma yapılmamasının anayasal hakların ihlali anlamına gelmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Kanı- mızca, adil yargılanma açısından kararda belirtildiği üzere asıl kural, yargılamanın duruşmalı bir şekilde yapılması olmalıdır. Duruşmasız yargılama, istisnai hallerde söz konusu olmalıdır. Türk idari yargı sis- teminde, bahsettiğimiz durumun tam tersi şekilde duruşmalı yargıla- manın istisnai nitelikte oluşunu adil yargılanma hakkı açısından ye- rinde bulmamaktayız. Avrupa’da mevcut idari yargı uygulamalarına bakıldığında, Hollanda gibi idari yargıda duruşmanın asıl olduğu ül- keler olduğu gibi, İspanya gibi bazı ülkelerde, ülkemizde olduğu gibi idari yargıda duruşmanın istisnai hallerde başvurulan bir evre olduğu görülmektedir. 27 B) Kararın Aleni Verilmemesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil Yargılanma Hakkı” kenar başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında “Karar aleni olarak verilir” şeklinde düzenlemeye yer verilmesine rağmen, Türk idari yargısında kararların açık olarak verileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme bu- lunmamaktadır. Uygulamada bu durumdan kaynaklı, kararlar, du- ruşma yapılan hallerde dahi tarafların yokluğunda verilmekte, kişilere sonradan gerekçeli karar tebliğ edilmektedir. İYUK’un 19. maddesin- de yer alan, duruşma yapılan davalarda, duruşma yapıldıktan sonra en geç on beş gün içinde karar verileceği, ara kararı verilen hallerde, bu kararın yerine getirilmesi üzerine, bu dosyaların öncelikle incele- 27 Akıncı, a.g.m., s.131-132.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1