Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

363 TBB Dergisi 2019 (145) Memduh OCAK kişilerin dinlenebileceği öngörülmüşse de, öğretide bu kişilerin tanık olarak değerlendirilemeyeceği kabul edilmektedir. 43 Yargılama ma- kamları idari yargı mevzuatında bu şekilde tanığa ilişkin düzenleme olmamasını ve özellikle İYUK’un hangi hallerde Hukuk Muhake- meleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağının gösterildiği 31. mad- desinde tanık delilinin sayılmamış olmasını, nedense bu delile idari yargıda dayanılamayacağı şeklinde yorumlamaktadırlar. 44 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 187. vd maddelerinde delillere ilişkin ge- niş bir düzenlemeye yer verilmişken, 45 İYUK’ta delillere ilişkin genel bir düzenleme bulunmamaktadır. 46 İdari yargı mevzuatında böyle bir düzenleme olmamasını re’sen araştırma ilkesi gereğince geniş yorum- layarak, yargı yerlerine tanınan bir serbestlik olarak değerlendirmek yerinde olacaktır. 47 İYUK’ta da HMK’daki gibi başvurulacak deliller tek tek sayılmış olsaydı, sayılan deliller dışında kalan delillere başvu- rulamayacağı şeklinde bir yorum anlaşılabilirdi; fakat böyle bir tasnif yapılmamasına rağmen, davayı aydınlatmada önemli rol oynayacağı- nı düşündüğümüz tanık deliline başvurulmamasını, adil yargılanma hakkı açısından yerinde görmemekteyiz. Bu nedenlerle mevzuatta hü- küm bulunmadığı gerekçesiyle tanık deliline idari yargıda yer verilme- mesi gerektiği yönündeki uygulamadan yargı kararları ile dönülmesi yerinde olacaktır. 48 Aksi bir durum, yargılamanın taraflarının, yargı- vekili veya temsilcisi ile birlikte duruşmalara iştirak ettirilebilir.” şeklinde bir dü- zenleme bulunmaktadır. 43 Gürsel, a.g.m., s. 7.; Gamze Gümüşkaya “Türk Vergi Yargılaması Hukuku’nda Duruşma” İÜHFM , Aralık 2011, C. 66, S. 2,s. 39. 44 “…Anılan Yasa hükümleri ve yerleşmiş idari yargılama usulü ilkelerine göre; yazılı yargılama yapmak zorunda olan idari yargı yerlerinin kendiliğinden ya- pacakları her çeşit inceleme için, lüzum gördükleri ve taraflar veya ilgili yerler- den isteyebilecekleri evrak ve bilgiler kapsamında, tanık veya şahit dinlenmesi ya da ifade alınması şeklinde bir yöntem bulunmamaktadır. Ayrıca, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’na atıfta bulunulan konular arasında da bu yönde bir kural mevcut değildir…” Danıştay 8.Daire, 25.02.2004 tarih, E.2003/3369,K. 2004/917, (https://www.corpus.com.tr ) Erişim: 17.10.2018. 45 Baki Kuru; Ramazan Arslan; Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, Yetkin, 24. Bas- kı, Ankara 2013 s.351 vd. 46 Ramazan Çağlayan, “İdari Yargılama Usulünde Tanık Delilinin Yeri” Selçuk Üni- versitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , Konya 2003, 11.3-4 (Cumhuriyetimize 80. Yıl Ar- mağanı) 47 Kaplan, a.g.m. s.7.;Gözübüyük, a.g.e, s.468; Gürsel Kaplan, İdari Yargılama Huku- ku, Ekin Yayınevi, Güncelleştirilmiş 2. Baskı, Bursa Ağustos 2017,s. 447-448. 48 Çağlayan, a.g.m., s. 206.; Kaplan, İdari Yargılama Hukuku, s. 448.; Melikşah Yasin, İdari Yargılama Usulünde İspat, XII Levha yayınları, İstanbu Ağustos 2015, s. 42.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1