Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı
364 İdari Yargıda Duruşmanın Adil Yargılanma Hakkı Açısından İncelenmesi lamayı aydınlatacak önemli bir delilden mahrum kalması sonucunu doğurur ki, bu durum adil yargılanma hakkı ve hak arama özgürlüğü ile bağdaşmayacaktır. 49 SONUÇ Çoğu zaman idare tarafından menfaatleri veya hakları ihlal edi- len kişilerin haklarını aradığı mercii olan idari yargı mahkemelerinde, duruşma yapılmayan hallerde, idare tarafından mağdur edilen bu ki- şilerin kendilerini ifade etmelerine, hâkimlerin de bu kişilerin beya- nıyla karşılaşmalarına fırsat veren tek imkân, dava dilekçesi ile cevaba cevap dilekçeleridir. Davanın eksiksiz biçimde aydınlatılabilmesi için, davacı taraf bu dilekçelerde, dava konusu olayı eksiksiz özetlemek ve hukuki zeminini de oluşturmak suretiyle, hâkimin kafasında soru işa- reti bırakmayacak şekilde haklılığını anlatmak zorundadır. Şüphesiz ki vekil ile temsil edilmeyen ve hukuk eğitimi görmemiş bir kişinin yargılamanın etkin bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacak bir dilekçe yazması zor olacaktır. Hâkim tarafından dilekçeler yeterli görülmedi- ği takdirde, re’sen duruşma verilmesi imkânı elbette ki vardır; fakat mevcut iş yoğunluğu ve bu durumun yasal bir zorunluluk olmadığı düşünüldüğünde, bu hususun gözden kaçması ve eksik veya hatalı kanaatle hüküm kurulması ihtimali yüksektir. Bu nedenlerle, sadece idari yargılama sisteminde değil, herhangi bir yargılama sisteminde duruşma evresinin istisnai olmaması gerektiğini, tam tersi duruşmasız yargılamanın istisnai olması gerektiğini düşünmekteyiz. Hondu’nun da belirttiği gibi “İdari davalarda duruşma yapılması gerçeğe yaklaşma, mahkeme ile taraflar arasında diyalog, tarafların davanın çözümüne katkı- ları, mahkemede vicdani kanaat oluşması bakımından son derece faydalıdır. Bu nedenle idari davalarda duruşma yapılması davanın çözümünü geciktiren faydasız bir faaliyet değildir”. 50 Her dava için duruşmanın zorunlu olma- sının beklenemeyeceğini düşünmekle birlikte, adil yargılanma hakkı göz önünde bulundurulduğunda, tarafların duruşma isteme hakkının engellenmemesi ve tarafların duruşma talep etmeleri halinde haklı bir gerekçe olmadığı sürece bu talebin karşılanması yerinde olacaktır. 49 Kaplan, İdari Yargılama Hukuku, s 448.; Artuk Ardıçoğlu, “İdari Yargıda Tanık”, Yaklaşım Dergisi , Ankara Kasım 2010,Y:18, S:215, s. 301. 50 Hondu, a.g.m., s. 16.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1