Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

406 Kadın ve Erkeğin Eşit Haklara Sahip Olması İlkesinin Aile Hukuku Alanında Uygulanması veya evliliği sona eren eşlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri hâllerinde mahkemenin bu süreyi kaldıracağına ilişkin 132. maddenin 3. fıkra hükmünün 300 gün bekleme zorunluluğunu mutlak olmaktan çıkardığı 32 şeklinde açıklamıştık. Bu kanaatimizden vazgeçmiş bulu- nuyoruz. Nitekim günümüzde DNA testleri ile %99.99’a varan bir ke- sinlikle babanın kim olduğu anlaşılabilmektedir, dolayısıyla yaşanan gelişmeler karşısında bu bekleme süresinin bir anlamı kalmamıştır. 33 Kaldı ki Medeni Kanun’da kadın için getirilen bekleme süresi kesin olmayan bir evlenme engelidir ve bu engelin varlığına rağmen evlilik gerçekleşmişse bu durumun bir yaptırımı olmamaktadır. 34 Çocuğun soybağının sağlıklı şekilde belirlenmesi çok önemli olmasına rağmen kadının bekleme süresinin kesin bir evlenme engeli olmaması, aslın- da babanın başka türlü tespit edilebilmesinin mümkün olmasından ileri gelir. Bekleme süresine ilişkin düzenleme getirilirken, DNA testi sürecinin taraflar için zorlayıcı olduğu düşünülmekteyse, hâkim ka- rarına gerek olmaksızın mesela hamile olmadığını hekim raporuyla belgeleyen ve evlenme başvurusu sırasında bu belgeyi sunan kadının evlenmesine müsaade edilmelidir. Nitekim hâkime başvurmanın ve başvurudan netice almanın çok uzun süre aldığı düşüncesi yeniden evlenmek isteyen kadını bekleme süresince evlenme yoluna gitmek- ten alıkoymaktadır. Düzenleme bu haliyle, evliliği sona eren erkeğin herhangi bir şekilde hâkim kararı alması gerekmeksizin ve hiç bekle- meden evlenmesinin mümkün olduğu düşünüldüğünde, kadının an- neliği üzerinden kadını eşitsizleştirmektedir. Kanun’un yaşanan gelişmelere kayıtsız kalması bir yana bu dü- zenlemeyi kadının biyolojik özellikleri sebebiyle zorunlu olarak yara- tılan bir eşitsizlik olarak görmek mümkün değildir; çünkü bir zorun- luluk yoktur. Bir hukuk kuralını sosyolojik alt yapısından bağımsız düşünmemek gerekir. Aslında çocuğun babasının kim olduğunu tes- pit etmek teknolojik gelişmeler sayesinde çok kolay hale gelmişken kadının yeniden evlenebilmesi için getirilen bekleme süresinin teme- linde, evliliği bir şekilde sona eren kadının yeniden evlenmemesi ge- rektiği düşüncesi yatmaktadır. Nitekim kadın annedir. Eşinin ölmesi 32 Sera Reyhani Yüksel, “Türk Medeni Kanunu Bakımından Kadın-Erkek Eşitliği”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , Ankara 2014, Cilt 18, Sayı 2, s. 186-187. 33 Dural/Öğüz/Gümüş, s. 61. 34 Erdem, s. 58.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1