Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

408 Kadın ve Erkeğin Eşit Haklara Sahip Olması İlkesinin Aile Hukuku Alanında Uygulanması rak gerçekleştireceklerdir. Fakat çalışmak, mesleğini yürütmek, kişili- ğini geliştirmek, ailesine ve topluma çalışmasıyla katkıda bulunmak isteyen kadına, Medeni Kanun’un 159. maddesine dayanarak kocanın tek taraflı olarak izin vermemek suretiyle anlaşmazlık çıkarması ve bu yasaklamaya karşı çalışmasını sürdüren karısını kusurlu duruma dü- şürüp boşanma nedeni yaratmasına…olanak veren Medeni Kanun’un 159. maddesi, Anayasa’nın 49. maddesinde yerini bulan temel hak- lardan olan çalışma özgürlüğüne de aykırılık oluşturur…” demiştir. 37 Böylece evli kadının izin alması gerekmeden bir meslek ya da sanatla uğraşma imkânı doğmuştu. TMK m. 192 uyarınca, eşlerden her biri, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir. Ancak, meslek ve iş seçimin- de ve bunların yürütülmesinde evlilik birliğinin huzur ve yararı göz önünde tutulur. Madde bu haliyle, eşler için eşit olarak meslek ve iş seçme, seçilen iş ve mesleği yürütme ve meslek değiştirme hakkını ta- nımaktadır ve bu hak diğer eş tarafından genel ve sürekli bir biçimde kısıtlanamaz. 38 Eşlerin meslek ve iş seçiminde evlilik birliğinin huzur ve yararı- nın ön planda tutulması öngörülmüştür. Doktrinde, bir eşin sağlığını tehlikeye sokacak, eşine ve çocuklarına ayıracak zaman bırakmayacak, onların ihmal edilmesi sonucunu doğuracak, kötü anılmaya ve şöhret olmaya yol açacak bir meslek ya da iş seçmesinin mümkün olmaya- cağı ifade edilmektedir. 39 Özellikle evlilik birliğinde eşlerin çocuk sa- hibi olmadığı hallerde meslek veya iş seçme özgürlüğünün daha ge- niş olduğu belirtilmektedir. 40 Kanun koyucu önceki Kanun’dan farklı olarak, sadece kadın bakımından değil, her iki eş bakımından geçerli olan bir sınırlamaya yer vermiştir ve eşlere kural olarak meslek ve iş seçiminde, yürütümünde serbesti tanımakla birlikte, eşlerden seçecek- leri meslek ya da işin ailenin huzurunu bozacak ya da ailenin huzuru aleyhine sonuçlar doğuracak nitelikte olmamasına dikkat etmelerini istemiştir. 41 Doktrinde haklı olarak bu durum değerlendirilirken iş ve 37 RG 2.7.1992, S.21272 gerekçe hakkında bkz. Akıntürk/Ateş, s. 116; Oğuzman/Du- ral, s. 159-160. 38 Dural/Öğüz/Gümüş, s. 164. 39 Kılıçoğlu, Aile, s. 183. 40 Dural/Öğüz/Gümüş, s. 165. 41 Murat Doğan, “Türk Medeni Kanunu’nun Evliliğin Genel Hükümleri Bakımın-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1