Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

409 TBB Dergisi 2019 (145) Sera REYHANİ YÜKSEL meslek seçimi yapan eş bakımından, bu seçimin onun kişilik hakları- nı da ilgilendirdiğinin unutulmaması gerektiği ve makul bir gereklilik yokken eşin iş değiştirmesinin istenemeyeceği belirtilmiştir. Mesela hastanede çalışan doktordan evlilik birliğinin ihtiyaçlarını karşılaya- bildikten sonra kendi muayenehanesini açmasının istenemeyeceği ör- neği verilmektedir. 42 Eşlerin uğraşacakları meslek veya iş konusunda açıkça ya da zımnen anlaşmaları mümkündür; ancak eşlerin uyuşmazlığa düşme- si halinde ne olacağı sorusunun yanıtı TMK m. 192 hükmünde veril- memiştir. Doktrinde bu durumda eşlerden birisinin veya her ikisinin talebiyle MK m. 195 kapsamında hâkimin müdahalesinin istenebile- ceği ve hâkimin yapacağı tek şeyin uyarı ve arabuluculuk olacağı be- lirtilmiştir. 43 Bundan da sonuç alınamaması halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılması gibi bir durumun ortaya çıkmasına yani boşan- ma nedeninin gerçekleşmesine yol açacağı hem doktrinde 44 hem yar- gı kararlarında 45 ifade edilmektedir. Ancak Türk Medeni Kanununda kadın lehine yapıldığı söylenen bu değişiklik toplumun kadına bakı- şını değiştirememiştir. Ev yönetimi, çalışma hayatı ve sosyal içerikli devlet hizmetleri, sanki geleneksel ev kadınlığı rolünde hiçbir değişme dan Getirdiği Yenilikler”, AÜHFD , Ankara 2003, Cilt 52, Sayı 4, s. 119-120. 42 Erdem, s. 214-215. 43 Dural/Öğüz/Gümüş, s. 165; Kılıçoğlu, Aile, s. 183. 44 Erdem, s. 214; Doğan, s. 120; Kılıçoğlu, s. Aile, 183. 45 “…Dava, boşanma istemine ilişkindir. Davalı-davacı kadının evlilik yaşamı ile bağdaşmayan şekilde eşinin karşı çıkmasına rağmen gazinolarda konsomatris olarak çalıştığı ve bu sebeple evlilik birliğinin huzur ve yararının bozulduğunun davacı koca tarafından kanıtlandığı anlaşılmaktadır… Karşı Oy : Türk Medeni Kanunu’nun 192. maddesi uyarınca eşlerden her biri, meslek veya iş seçiminde diğerinin iznini almak zorunda değildir. Ancak meslek ve iş seçiminde ve bunla- rın yürütülmesinde evlilik birliğinin huzur ve yararı göz önünde tutulur. Davalı kadının kocasının olumsuz görüş bildirmesine rağmen, toplumda değer yargısı olarak, evli bir kadına yakışmadığı genel olarak kabul edilen bir işte çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Değerli çoğunluk, eşin meslek ve işini kategorize ede- rek evlilikle bağdaşmayan bir işte çalışmayı boşanma sebebi olarak kabul etmek- tedir. Düşünceme göre; işin kendisinin evlilikle bağdaşıp bağdaşmadığı değer- lendirilmesine gidilemez. Önemli olan, eşin meslek ve işine diğer eşin yaklaşımı ve bu işin evlilik birliğinin huzur ve yararını bozup bozmadığı noktasıdır. Davacı koca, davalı eşinin yaptığı işin evliliğin huzur ve yararını bozduğunu kanıtlamış; davalı ise bu olguyu gösterdiği delillerle çürütememiştir. Açıkladığım sebeplerle değerli çoğunluğun bozma/onamaya dair kararına katılmakla birlikte gerekçede- ki kusura dair evlilik birliği ile bağdaşmayan yerlerde ifadesine katılmıyorum”. Yarg. 2. HD E 2013/4708, K 2013/8647 T 28.3.2013 Karar için bkz. http://www. kazanci.com/kho2/ibb/files/2hd-2013-4708.htm.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1