Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı
413 TBB Dergisi 2019 (145) Sera REYHANİ YÜKSEL Türk Medeni Kanunu’nun gerekçesinde yer verilmiştir. Buna göre, “aile konutu, eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdiği, acı ve tatlı günleri içinde yaşadığı, anılarla dolu bir alandır ”. 62 Eşler, kendilerine tanınmış olan ortak konutu seçme hakkını kullanırken akla uygun davranmalı, ödeme güçlerini aşacak ve aileyi sıkıntıya sokacak seçimlerden kaçınmalıdır; yani ailenin ekonomik du- rumunu ve ödeme gücünü dikkate almalıdır. 63 TMK m. 186/f. 2 düzenlemesi birliği eşlerin beraberce yöneteceğini belirterek evli kadını, evlilik birliğinin yönetiminde kocayla aynı sevi- yeye getirmiş ve böylece ona bu konuda hak tanımaktan başka evlilik birliğinin yönetimi konusunda yükümlülük getirmiştir. Evlilik birliği- nin yönetimine kadın ya da kocanın katılmaması veya katılımlarının engellenmesi durumlarında TMK m. 195’e göre mahkemeye başvuru- larak evlilik birliğini koruyucu tedbirlerin alınması imkânı vardır. 64 Türk Medeni Kanunu’nun 186’ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre, eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılacaklar- dır. Evlilik birliğinin giderlerine katılma açısından temel ölçüt eşlerin ödeme güçleri ve finansal olanaklarıdır. Birlik ihtiyaçları kavramı ki- şisel kapsamı itibariyle tüm ailenin ihtiyaçlarını kapsar. Eşlerin birlik giderlerine katkısının belirlenmesinde ilk iş olarak birlik giderleri tes- pit edilmelidir. Birlik giderlerine en başta gıda, konut, giyim, kişisel bakım ve sağlık gibi temel ihtiyaçlar için yapılan harcamalar girer; kül- türel ihtiyaçlar için yapılan harcamalar da kapsama dâhildir. Eşlerin sahip oldukları ve aileye hizmet eden malvarlığı değerleri için yaptık- ları harcamalar, sağlık harcamaları ve sosyal güvenlik harcamaları da birlik gideri kabul edilmelidir. 65 Kanun koyucu, giderlere katılmada kıstas olarak eşlerin kişisel ve ekonomik durumlarını, isteklerini, yete- neklerini, gayretlerini ve hayat tarzlarını göz önünde tutmaktadır ve şılabilecek biçimde sosyal yaşamlarının merkezi olarak seçtikleri, süreklilik arz edecek şekilde birlikte oturdukları ve yaşam ilişkilerini düzenledikleri müstakil ev veya apartman dairesidir, bkz. Nami Barlas, “Yeni Medeni Kanuna Göre Eş- ler Arası Hukuki İşlem Rejimi”, Makalelerim, İstanbul 2008, s. 335-336; Serozan’a göre, “aile konutu, eşlerin kendilerinin ve çocuklarının yaşam merkezi olarak seç- tikleri konuttur”, bkz. Rona Serozan, “Aile Konutunun Şerhine Değişik Bir Yakla- şım”, Prof. Dr. Zahit İmre’ye Armağan, İstanbul 2009, s. 281. 62 Aydın, s. 390. 63 Akıntürk/Ateş, s. 110. 64 Erkan, s. 434; Dural/Öğüz/Gümüş, s. 158. 65 Dural/Öğüz/Gümüş, s. 162-163.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1