Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

414 Kadın ve Erkeğin Eşit Haklara Sahip Olması İlkesinin Aile Hukuku Alanında Uygulanması burada matematiksel bir değerlendirme yapmadan emekle veya ka- zançla katılmayı eşit değerde kabul etmiştir. 66 Bu bağlamda, evlilik bir- liği içerisinde özellikle çalışmayan kadının birliğin giderlerine emeğiy- le yaptığı katkı önemli hale gelmektedir. Çalışmayan kadın, ev işlerini görmek, çocukların bakımı ya da yürüttüğü meslek ve sanatın icrasın- da kocaya yardım etmek şeklinde evlilik birliğinin giderlerine emeğiy- le katılabilir. 67 Bu şekilde evli kadınların emeklerinin ilk defa Medeni Kanunumuzla değerlendirmeye alınmasının memnuniyet verici oldu- ğu ve özellikle boşanmalarda hesaba katılmak yoluyla belirli bir geliri olmayan, ama evde ve eşinin işyerinde veya tarlada tüm gücüyle çalı- şarak eşine destek olan fedakâr ve cefakâr kadınlarımızın mağdur ol- malarının önüne geçildiği vurgulanmıştır. 68 Yıllar yılı ev kadınları için çalışmıyor denilmiştir ve karşılıksız olarak ev işlerini yapmaları doğal ve toplumsallaşma dışı görülerek ekonomik sisteme dâhil edilmemiş- tir. 69 Bu nedenle TMK’nın getirmiş olduğu bu düzenleme önemli oldu- ğu kadar çok da anlamlı bir değişikliktir. Son olarak belirtilmelidir ki, evlilik birliğinin giderlerine katılmada kanun koyucu eşlerin güçleri oranında katılması ilkesini benimsediği için çok varlıklı olan eş gider- lere daha fazla, az varlığı olan eş ise daha az katlanacaktır; yani eşlerin birlik giderlerine eşit olarak katlanması söz konusu değildir. 70 Toplumun bakış açısıyla kocanın evin reisi olduğu, her konuda son sözü söyleme hakkının ona ait bulunduğu ve evin geçimini sağ- laması gereken tarafı oluşturduğu olgusu hiç değişmemiştir. Toplum tarafından ailenin ekmeğini kazanma rolü verilen erkek çok para ka- zanma, ailesini en iyi koşullarda yaşatma ve ekonomik güç elde etme zorunluluğu duyduğu için 71 eşinin ve çocuğunun geçimini sağlama borcunun sadece kendisine ait olduğunu düşünmektedir. Belki de daha doğru tabirle bu toplum tarafından düşündürülmektedir. Önceki Medeni Kanunda olduğu gibi kadının görevinin kocaya yardım etmek olduğuna dair güçlü bir kabul ediş vardır. Üstelik ekonomik yönden erkekler kadınlara göre genellikle daha iyi durumda oldukları, daha 66 Öztan, s. 227-228. 67 Erkan, s. 436. 68 Akıntürk/Ateş, s. 115. 69 Françoise Heritier/ Michelle Perrot/ Sylviane Agacinski/ Nicole Bacharan, Ka- dınların En Güzel Tarihi (Çeviren: Yonca Aşçı Dalar), İstanbul 2016, s. 216. 70 Kılıçoğlu, Aile, s. 168. 71 Y. Dökmen, s. 220.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1