Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

483 TBB Dergisi 2019 (145) Halil YILMAZ Yargıtay burada, Kurum işleminin hukuka uygun olmasını ölçü olarak almaktadır. Kurum, yapılan borçlanma başvurusunu hukuka uygun olarak değerlendirmiş ve yaptığı borç tahakkukunu tebliğ et- miş, buna rağmen borçlanma bedeli kanunda belirtilen üç aylık süre içinde ödenmemiş ise, 3201 sayılı Kanun’un 4. maddesi gereği borç- lanmak için Kuruma yeniden başvuru gerekmektedir. Aksi takdirde isteğin reddi gerekir. 92 Kurum işleminin hukuka uygun bulunmaması durumunda ise, prime ilişkin uyuşmazlığın makul süre gözetilerek çözümlenmesi gerekir. Makul sürenin belirlenmesinde, 5510 sayılı Kanun’un 42’nci maddesinden yararlanılabilir. 93 Anılan maddede, “ Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay için- de hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir” düzenlemesine yer verilmiştir. Benzer düzenleme, mülga 506 sayılı Kanun’un 116. mad- desinde de yer almakta idi. Ayrıca, 3201 sayılı Kanun’un 4’üncü mad- desinde de üç aylık ödeme süresi belirlenmiştir. Yargıtay’a göre tüm bu düzenlemeler, 3201 sayılı Kanun’la ilgili uyuşmazlıklarda üç aylık sürenin makul süre olarak alınabileceğini göstermektedir. 94 Buna göre, Kurum’un hukuka aykırı işlemine karşı, Kurum işleminin tebliği tari- hinden itibaren üç aylık makul süre içinde dava açılması durumunda, borçlanılacak prim miktarı başvuru tarihindeki primler esas alınarak belirlenmelidir. 95 Üç aylık makul süre geçtikten sonra dava açılması durumunda ise dava, yeni borçlanma iradesi sayılarak davanın açıl- dığı tarihteki primler esas alınarak borçlanma bedelinin belirlenmesi gerekir. Diğer bir olasılık da, Kurum’un borçlanma talebini değerlendir- meyip cevapsız bırakmasıdır. Bu durumda, 5510 sayılı Kanun’un 42. maddesinde belirtilen üç aylık süre geçtiğinde Kurum’un talebi red- detmiş olduğu esas alınarak, anılan üç aylık bekleme süresine yukarı- da belirtilen üç aylık makul süre (3 + 3 =6 ay) eklenmelidir. Davanın 92 Y 10. HD’nin 26.3.2015 tarih, 2014/27112-5746 sayılı kararı (UYAP). 93 Y 10. HD’nin 12.02.2015 tarih, 2014/15881-2099 sayılı kararı (UYAP). 94 Y 10. HD’nin 26.3.2015 tarih, 2014/27112-5746 sayılı kararı (UYAP); Y 10. HD’nin 25.6.2019 tarih, 2018/5330-5415 sayılı kararı. 95 Y 21. HD’nin 21.11.2013 tarih, 2013/4378-21376 sayılı kararı (Yılmaz/Kalemci, s. 817-818).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1