Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

504 İstanbul Barosu Seçimlerinin Çekişmeli Tarihine Bir Bakış: Mesleğin Siyaseti, Mesleğin Kimliği halefetin de görünür biçimde çeşitlendiği seçim olmuştur. Son iki se- çimin galibi BAG’ın dışında, 1982 Anayasası’nın mimarlarından Şener Akyol’u aday gösteren Mesleki Hizmet Grubu ile ilk defa bir kadın başkan adayı ile seçime giren Sosyal Demokrat Grubu ve görece az sayıda oy alan İdeal Avukatlar ile Bağımsızlar Grubu da yarışa dâhil olmuştur. 26 Bu çeşitlilikte avukat sayısının yeni kurulan hukuk fakül- teleriyle artmaya başlamasının 27 ve siyasi alanın özellikle de siyasal İslam’ın yükselişiyle yeniden tanımlanmasının meslek örgütünde gi- derek farklılaşan taleplere dönüşmesinin de etkisi vardır. 28 Bu dönem- de yükselen siyasal İslam, 1990lı yıllarda ülkedeki tüm siyasi, hukuki ve toplumsal tartışmaları ve mücadeleleri tanımlayan temel konu ola- rak, rejim savunuculuğu misyonuyla doğmuş bu mesleğin tartışmala- rını de yeniden şekillendirmeye başlamıştır. Nitekim 1990 seçimlerinde, BAG bir kadın aday ile -Berra Bes- ler- girdiği yarışta bu sefer görünür şekilde Cumhuriyet ilkelerine ve Atatürkçülüğe vurgu yapan bir kampanya yürütmüştür. Bu yöntem tesadüfi değildir elbette. Bu konjonktürle tutarlı olarak ilk kez 1990 seçimlerine katılan ve 2002 seçimlerine kadar da grup olarak varlığı- 26 İdeal Avukatların adayı Kenan Tunçomağ geçerli sayılan 5921 oyun 374’ünü alır- ken, Bağımsızlar Grubunun adayı Sahir Bafra 87 oy almıştır. 27 Türkiye’nin üçüncü hukuk fakültesi 1978 yılında önce Ege Üniversitesi çatısı al- tında kurulmuş, darbe sonrası ise Dokuz Eylül Üniversitesi altında devam etmiş- tir. 1988 Baro seçimlerine kadar ayrıca Marmara Üniversitesi’nde (1982), Dicle Üniversitesi’nde (1982) ve Erzincan Üniversitesi’nde de (1987) hukuk fakülteleri kurulmuştur. 28 Kürt milliyetçiliği de bu dönemde siyasi alanı olduğu kadar hukuk alanını dö- nüştüren bir başka kimlik siyasetidir. Özellikle de 1987’de Türkiye Cumhuriyeti devletinin AİHM’ne bireysel başvuru hakkını tanımasını takiben, Kürt avukat- ların AİHM’ne taşıdıkları davalar 1990’lı yılları bir yargısal aktivizm dönemine çevirmiştir. 1992 yılında Kurdish Human Rights Project isimli proje bünyesinde insan hakları aktivistleri, avukatlar ve akademisyenler bir araya gelerek bölge- de, özellikle de süregelen olağanüstü hal rejimi altında, gerçekleşen insan hak- ları ihlallerini AİHM’ne taşımışlardır. Dilek Kurban, Bu şekilde işkence ve kötü muamele iddiaları, AİHM yargılaması üzerine eğitimden geçen Kürt avukatlar tarafından “iyi belgelenmiş ve hukuken zorlayıcı hak taleplerine” dönüştürül- müştür. Dia Anagnostou, “From Belfast to Diyarbakir and Grozny via Strasbourg: Transnational Legal Mobilisation Against State Violations in Contexts of Armed Conflict”, Anagnostou Dia (Der.), Rights and Courts in Pursuit of Social Change: Legal Mobilisation in the Multi-level European System içinde, Hart Publishing, Oxford, 2014, s. 171. Öte yandan, bu süreç gerek bölge barolarından gerekse diğer barolardan ve TBB’den bağımsız gerçekleştirildiği için o dönemde henüz meslek örgütlerinin içinde görünür bir ayrışmaya da sebep olmamıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1