Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

57 TBB Dergisi 2019 (145) Levent GÖNENÇ / Ali Ersoy KONTACI nemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu arasında yaşandığı ileri sürülen ve neticede Başbakan’ın istifasıyla sonuçlanan bir dizi gerilim, Meclis çoğunluğu (ve dolayısıyla Bakanlar Kurulu) ile Cumhurbaşkanı’nın aynı dünya görüşüne sahip olmaları halinde bile, sistemin geçmişte yaşanan krizlere benzer krizler üretme potansiyeline sahip olduğunu ortaya çıkarmış oldu. Üstelik bu yeni sistem, ayrı sandık meşruiyetle- rine sahip olan Meclis çoğunluğu (ve dolayısıyla Bakanlar Kurulu) ile Cumhurbaşkanı’nın farklı dünya görüşlerine sahip olmaları halinde ise, geçmişte yaşananlardan daha da ağır siyasî krizlerin ortaya çıkma- sına yol açabilecek yapısal bir kusurla malûl olmaya devam etti. Nitekim AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) üzerin- de uzlaşarak 10 Aralık 2016 günü kamuoyuna açıkladığı 21 maddelik anayasa değişikliği teklifi, hükümet sistemi konusunda o tarihe kadar atılan adımların, sistem değişikliği talep eden kesimlerin beklentilerini karşılamak açısından da yeterli olmadığını ortaya koyuyordu. Gerçek- ten, söz konusu teklifin gerekçesine bakıldığında, 1982 Anayasası’ndan kaynaklanan hükümet sistemi sorununu çözme iddiasının yüksek ses- le dile getirildiği görülmekteydi: “Hükümet sistemini bütüncül bir yaklaşımla ele almayı engelleyen sos- yal ve siyasî şartlar ve gelişmeler, sonuçta bir sistem karmaşasına yol açmış- tır. Sistemin işleyişinde sorunlar doğurması kaçınılmaz olan bu karmaşanın aşılması hükümet sisteminde esaslı bir anayasa değişikliği zaruretini ortaya çıkartmıştır.” 4 Konuya daha yakından bakıldığında ise, kamuoyuna “Cumhur- başkanlığı Sistemi” olarak tanıtılan bu sistemin, “istikrar” ve “etkin- lik” hedeflerine ulaşmayı kolaylaştıracağı gerekçesiyle savunulduğu anlaşılmaktaydı. Bilindiği üzere, “istikrar”, belli koşullarda parlamen- ter sistemde ortaya çıkan hükümet istikrarsızlığını ortadan kaldırma- yı; “etkinlik” ise, parlamenter sistemde yine belli koşullarda uzayan ve hantallaşan kamusal karar alma süreçlerini kolaylaştırmayı ve hızlan- dırmayı ifade etmektedir. Bu bağlamda sistem değişikliği fikrini ileri süren çevrelerin, esasen ve öncelikle, Türkiye’de parlamenter sistem eleştirileri bağlamında uzun yıllardır dile getirilen temel bazı sorunla- rı çözme iddiası taşıdıkları görülmekteydi. Dahası, “Cumhurbaşkan- 4 Anayasa değişikliği teklifinin gerekçesi için bkz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Resmî İnternet Sitesi: http://www2.tbmm.gov.tr/d26/2/2-1504.pdf

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1