Türkiye Barolar Birliği Dergisi 145.Sayı

75 TBB Dergisi 2019 (145) Levent GÖNENÇ / Ali Ersoy KONTACI rumu (AY. m. 134), Diyanet İşleri Başkanlığı (AY. m. 136) ile Eko- nomik ve Sosyal Konsey’e ilişkin düzenlemeler (AY. m. 166/son), • Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ilişkin düzen- lemeler (AY. m. 135). CBK’lerin hukukî rejiminin analizinden çıkan bir diğer sonuç ise; Cumhurbaşkanı’nın partisinin TBMM’de (salt) çoğunluğu kay- betmesi, buna karşılık muhalefetin (salt) çoğunluğu elde etmesi, yani “kanun yapma” yeterliğine sahip olması durumunda 22 ; muhalefe- tin Cumhurbaşkanı’nın düzenleme yapmasını istemediği bir alanda kanun çıkararak veya mevcut kanunu yürürlükten kaldırmayarak, Cumhurbaşkanı’nın kural koyma kapasitesini zafiyete uğratabilece- ğidir. Daha da önemlisi, daha önce kanuna konu olmayan bir alan Cumhurbaşkanı tarafından kararname ile düzenlense dahi, çoğunluğu elinde bulunduran parti veya partiler daha sonra aynı konuda bir ka- nun yaparak CBK’yi hükümsüz hale getirebileceklerdir. 23 Bu ihtimal- de, literatürde başkanlık sistemi bağlamında “kurallar savaşı” ya da “kanunlar savaşı” olarak adlandırılan bir durum ortaya çıkabilecektir. Bu ihtimalleri somut bir örnekle açıklamak için, Anayasa’nın 128. maddesinin son fıkrasında yer alan düzenlemeye bakılabilir. Anılan hükme göre: “Ust kademe yoneticilerinin yetistirilme usul ve esasları, ka- nunla ozel olarak duzenlenir.” Aynı maddenin ikinci fıkrası gereği, üst kademe yöneticilerinin statülerine ilişkin esaslar ise kanun konusu- dur. 2017 Anayasa değişikliğine göre ise, üst kademe yöneticilerinin atanmalarına ilişkin usul ve esaslar CBK ile düzenlenecektir (AY. m. 104/9). Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde şu söylenebilir: Cumhurbaşkanı üst kademe yöneticilerinin nasıl ve ne şekilde ata- nacağını belirleyebilecek; ancak, bu yöneticilerin yetiştirilme usul ve esasları ile statülerine ilişkin düzenleme yapamayacaktır. Daha da 22 Bu durumda, yeni sistemde muhalefetin “çoğunluğa” sahip olması yetmez, “salt çoğunluğa” sahip olması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti anayasal sistemin- de Cumhurbaşkanı’nın yasaları TBMM’ye “geri gönderme”, yani kamuoyunda bilinen ismiyle “veto hakkı” bulunmaktadır. 2017 Anayasa değişikliğine göre, Cumhurbaşkanı tarafından TBMM’ye geri gönderilen bir yasanın “aynen” kabul edilebilmesi için, hâlihazırda olduğu gibi toplantıya katılanların salt çoğunluğu değil, üye tam sayısının salt çoğunluğu aranmaktadır. Cumhurbaşkanı bu nisapla kabul edilen bir yasayı yayımlamak mecburiyetindedir. 23 Bu konuda ayrıntılı açıklama için bkz. Artuk Ardıçoğlu, “Cumhurbaşkanlığı Ka- rarnamesi”, Ankara Barosu Dergisi , 2017/3, ss. 21-51.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1