Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı
99 TBB Dergisi 2020 (146) Osman Korkut KANADOĞLU Başvuruya konu başka bir olayda; 17 yaşında araba kovalamacası sonrasında jandarma tarafından öldürülen, işçi sınıfından gelen yaban- cı kökenli bir gencin babasının avukatı olan başvurucu, jandarmanın beraatı üzerine basına, jürinin beyazlardan oluştuğuna dikkat çekerek, kararın öngörülebilir bir karar olduğunu söylemiştir. Yerel mahkeme, açıklamaların savunma hakkının kullanılmasına katkıda bulunmadığı ve jürinin ırksal kökenine değindiği, ırksal çağrışımlar ile iftira amacı taşıdığını ifade ederek, en hafif ceza olarak uyarı cezası vermiştir. 62 İç hukukta verilen bu karara karşı yapılan başvuruda verdiği yakın tarihli kararında AİHM, avukatın müvekkilinin savunmasını belirli şartlar altında mahkeme dışında da medya aracılığıyla sürdü- rebileceğine karar vermiştir. Mahkeme’ye göre bu şartlar şunlardır; ifadelerin mahkemenin faaliyetini engellememesi, izin verilebilir yo- rum ifadelerinin gerçekliğe ilişkin bir temele sahip olması, açıklama- nın kamu yararı tartışmasının bir parçası olarak yapılmış olması ve avukatın müvekkilin çıkarına yönelik olarak mevcut çareleri kullan- mış olmasıdır. Bu değerlendirme sonrasında Mahkeme, başvurucu- nun ifadelerinin, başsavcıyı beraat kararına itiraz etmeye ikna etmekte analitik bir girişim olabileceğini, başvurucunun ifadesinin spesifik bir şekilde jüriye ya da hâkime yönelik olmadığı, kişisel bir düşmanlığı da yansıtmadığını vurgulamıştır. Bu kapsamda, başvurucunun yorumu, jüri seçiminde bir tartışmaya dikkat çekmekte ve gerçeklere dayanan bir değer yargısı içermektedir. Sonuç olarak, AİHM’e göre bu ifadeler, jüri ve mahkemeye yönelik hakaretten ziyade ceza adaleti sistemine ve sosyal ilişkilere yönelik bir eleştiridir. 63 delerin konu olduğu başka bir başvuruda, başsavcının babasına yönelik olarak yapılan hakaretlerin, herhangi bir olgusal temeli olmayan değer yargılarını içer- mesi ve başvurucuya Baro tarafından uyarı cezası verilmesinin mesleki faaliyetine yönelik bir sonuç doğurmayacağı sebebiyle, avukatın 10. maddenin ihlal edildiği- ne ilişkin iddiası kabul edilemez bulunmuştur, Szpiner v. Fransa, B. No. 2316/15, 25.01.2018. 62 Ottan v. Fransa, B. No: 41841/12, 19.04.2018, prg. 25-28. 63 Ottan v. Fransa, B. No: 41841/12, 19.04.2018. Ayrıca AİHM, bir avukata mahkeme yargıcı hakkında sarf ettiği sözlerden dolayı beş gün hapis cezası verilmesinin avukatlık mesleği üzerinde caydırıcı bir etki yapacağını vurgulamıştır. AİHM, avukatların mahkemelerdeki ifade özgürlüklerinin sınırsız olmadığını ve yargı- nın otoritesini korumak için bu özgürlüğün sınırlanabileceğini kabul etmekle bir- likte demokratik bir toplumda avukatın ifade özgürlüğünün hafif bir cezai yaptı- rım şeklinde olsa bile sadece istisnai hallerde sınırlanmasının gerekli olabileceğine hükmetmiştir. Mahkeme, böyle bir hürriyeti bağlayıcı cezanın avukatların mah-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1