Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı
103 TBB Dergisi 2020 (146) Osman Korkut KANADOĞLU yiminin, mahkeme hâkimini küçük düşürme, aşağılama, hakaret etme amacı ile değil, savunmanın esasına doğrudan doğruya etkin ve yararlı olan, temyiz nedeninin yasal gerekçesini aynı ölçütle etkin bir şekilde ortaya koymak amacıyla, savunma ile bağlantılı kullanıldığının hiçbir tereddüde meydan vermeyecek açıklıkta olduğu gerekçesiyle kaldır- mıştır. Nihayetinde Adalet Bakanlığı’nın açtığı dava üzerine Ankara 15. İdare Mahkemesi; tam tersi bir gerekçeyle Disiplin Kurulu kararını iptal etmiştir. Karar Bölge İdare Mahkemesi tarafından da onanmış- tır. 71 Bu kararın aşağıda yer alan Anayasa Mahkemesi içtihadıyla tam olarak örtüştüğü söylenemez. Anayasa Mahkemesi önüne gelen bir başvuruda, avukat olan baş- vurucu, Cumhuriyet savcısına “ Mütalaaya karşı savunmalarımızı hazır- lamamız için süre talep ediyoruz, ancak mütalaayı kabul etmiyorum, Savcı Hukuk Fakültesini yeniden okusun, Hukuk Fakültesini okumadı ya dosyayı okumadı ya da mahkemenin yaptığı işleri esas almıyor ya da değer biçmiyor, daha önceki tahliye taleplerimizi de tekrar ediyoruz, müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum,” şeklinde sözler sarf etmiştir. Bu sözleri nedeniyle kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakarette bulunma suçundan adli para ceza ile cezalandırılmasına ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesi sonrasında başvurulan Anayasa Mahkemesi bu iddia kapsamında özetle şu değerlendirmeleri yapmıştır; Başvurucunun cezalandırılmasına neden olan sözler, avukatlık mesleğinin icrası esnasında duruşma anında sarf edilmiştir. Savunma avukatlığı yapan başvurucunun ifade özgürlüğüne yönelik müdaha- leler demokratik bir toplumda çok istisnai durumlarda gerekli olarak kabul edilebilir. Çünkü silahların eşitliği ilkesi ve yargılamanın adil- liğine ilişkin mülahazalar, savların taraflar arasında serbest ve yerine göre hararetli bir biçimde müzakeresini gerektirir. Hâkimlere nazaran Cumhuriyet savcılarından kendilerine yönelik eleştiriler karşısında daha hoşgörülü olmaları gerekir. Cumhuriyet savcısının hukuk fakül- tesini okuyup okumadığı hususundaki eleştiriler abartılı görülebilir- se de bu konudaki eleştirilerin temel amacının Cumhuriyet savcısının mütalaada benimsediği yaklaşımı eleştirmek olduğu tespitinde bulu- 71 İlgili kararlar için bkz. Disiplin Kurulu Kararları ve İdari Yargı Kararları (der. Ü. Dinç), C. III, TBB Yayınları, Ankara 2017, s. 77-89.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1