Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

113 TBB Dergisi 2020 (146) Osman Korkut KANADOĞLU a) İhtiyatlı, Dürüst ve Onurlu Olma Yükümlülüğü: 23.01.2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanun ile değiştirilen Avukatlık Kanun’un 5/1-a maddesiyle, TCK md. 53’de belirtilen süreler geçmiş olsa bile, “milli savunmaya karşı suçlardan, devlet sırlarına karşı suç- lardan ve casusluk suçlarından tümcesinin” kapsamına giren taksir- li suçlardan mahkûm olanların avukatlık mesleğine kabul istemleri- nin reddolunacağı hükme bağlanmaktaydı. Anayasa Mahkemesi’ne göre, avukatlık mesleğinin saygınlığı, buna karşı toplumun güven duygusunu göz önüne alarak, bu mesleği icra edecek olanların bel- li suçlardan mahkûm olmaları hâlinde, aslî cezanın yanı sıra sürekli olarak hak yoksunluklarının öngörülebilecektir. Ancak Anayasa Mah- kemesi, çalışma özgürlüğüyle hiçbir ilişki kurmaksızın, “dava konusu düzenlemeler(in), meslek veya görevlerin özellikleri, suçların niteliği, bu suçlara verilen cezalar ve cezaların süresi, kasıtla veya taksirle iş- lenip işlenmediğine bakılmaması ve bir kademelendirme de yapılma- ması ve bu suçlardan mahkûm olanların belirli meslekleri ve görevleri sürekli olarak icra edememeleri, işledikleri suçlara göre adaletli ve ey- lemle orantılı olmayan ölçüsüz bir hak yoksunluğuna yol açması nede- niyle Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen “Hukuk Devleti” ilkesine aykırı” olduğunu saptayarak iptaline karar vermiştir. 101 Anayasa Mahkemesi benzer şekilde bir başka kararında, adayın avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışlarının çevre- since bilinmesi durumunun avukatlık mesleğine giriş engeli olacağına ilişkin hükmü (Avukatlık Kanunu md. 5/1-c), “avukat adayları için öngörülebilir olmadığı gibi baroların keyfi yorum ve uygulamalarına karşı da yeterince koruma sağlayacak nitelikte olmadığından hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine aykırı” bularak iptal etmiştir. 102 AİHM ise başvurucuların mahkumiyetlerinin esas alınarak, Baro- lar Birliği’ne olan başvurularının reddedilmesine yönelik iç hukuktaki düzenlemenin, AİHS md. 8’e aykırı olduğu iddiasını iki farklı kararın- da değerlendirmiştir; Başvuruculardan birisi, daha önceki mahkumiyetini (süresi dolan mahkûmiyet) baroya iletmemiştir ve daha sonra olayın öğrenilmesiyle 101 E 2008/17, K 2010/44, K 25.2.2010. 102 E 2012/116, K 2013/32, K 28.2.2013.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1