Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı
115 TBB Dergisi 2020 (146) Osman Korkut KANADOĞLU iptali için açılan davayı idare mahkemesi reddetmiştir. Mahkemeye göre, sınavı yapanlar yanlış olgulardan hareket etmedikleri, genel de- ğerlendirme ölçütlerini ihlal etmedikleri ve konuya yabancı görüşlerle hareket etmedikleri için kararları takdir yetkileri kapsamında kalmak- tadır. Eyalet Yüksek İdare Mahkemesi, sınavı yapan komisyonun bir yargıç gibi karar verdiğini, sınav yaparken bağımsız olup, bakanlığın talimatlarıyla bağlı olmadığını da belirterek kararı onamıştır. Federal Yüksek İdare Mahkemesi’nin de kararın temyizi kabil olmadığına ka- rar vermesi üzerine başvurulan Alman Anayasa Mahkemesi şu tespit- lerde bulunmuştur; “Belirli bir mesleğe kabul için öngörülen ve verilen eğitim ile bu eğitim sonucu kazanılması gereken yeterliliği ispatlayan bir sınava ilişkin düzenlemeler, meslek seçimi özgürlüğüne bir müdahale oluş- turur. Hukuk öğrenimi için getirilen her iki devlet sınavı için gereken performans gereklilikleri ve bu performansı değerlendirecek ölçütler yasayla belirlenmelidir. Sadece sınavın içeriği değil usulü de meslek özgürlüğünün koruma alanı içindedir.” Anayasa Mahkemesi’ne başvuranların şikâyeti, sınav usulüne değil, sınav sonucu yapılan değerlendirmeye ilişkindir. Başvuran- lar, sınav sırasında yapılan eleştirel değerlendirmeler ve buna da- yalı sınav notunun itiraz edilebilir olmasını istemektedir ki, Anaya- sa Mahkemesi’ne göre başvuranlar özünde taleplerinde haklıdırlar. “Mesleğe ilişkin bitirme sınavında ortaya konan performansın değer- lendirilebilmesi, usulü temel hak korumasını zorunlu kılmaktadır. An- cak yargısal denetim bu noktada zorluklarla karşılaşmaktadır; sınavı yapanın öznel izlenimleri, mesleki uzmanlığına ilişkin özellikleri not vermesini etkileyecektir. Bu nedenle sınav usulünün mümkün oldu- ğunca nesnellik ve tarafsızlığı garanti etmesi zorunludur. Bu bağlam- da sınav yapacakların seçimini, sayılarını, birbirleriyle ilişkilerini ve not farklılıklarını içeren kuralların yanında hukuk devletinin bir ge- reği olarak sınava girenlerin bu usul kuralları hakkında zamanında bilgilendirilmeleri ve karar verilirken kendi argümanlarının dikkate alınmasının sağlanması gereklidir. Devlet sınavlarında, adayın sınava girmeye karar verdikten sonra, performansının ayrıntılı biçimde nasıl değerlendirileceği ve hangi görüşlerin burada belirleyici olduğu konu- sunda kapsamlı biçimde bilgilendirilmek zorundadır. Ancak böylelik- le yapılan itirazlar denetlenebilir ve değerlendirilebilir.”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1