Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı
161 TBB Dergisi 2020 (146) Ayşen ÇİLENTİ KONURALP mayacak açıklıkta ortaya koymuş olabilirler. 24 Fakat taraf iradeleri her zaman bu denli açık değildir. TBK’nın üçüncü kişi yararına sözleşme- yi düzenleyen temel normu olan 129. madde, “ tarafların amacına veya örf ve âdete uygun düştüğü takdirde ”, lehdar veya haleflerinin de edimin ifasını isteyebileceklerini ifade ederek, tam üçüncü kişi yararına söz- leşmenin varlığı bakımından taraf iradeleri ile örf ve âdet olmak üzere iki ölçüt saymıştır. Kanun koyucu bu düzenleme ile taraf iradelerinin örf ve âdet hukukuna nazaran öncelikli olduğunu açıkça ortaya koy- maktadır. Dolayısıyla taraf iradeleri örf ve âdet hukuku kurallarından sapabilir. Fakat İsviçre öğretisinde, tarafların örf ve âdet hukukundan sapan iradelerini lehdara açıklamakla yükümlü oldukları, aksi halde bağımsız bir alacak hakkı kazandığı varsayımı ile hareket eden lehda- ra karşı culpa in contrahendo benzeri bir sorumluluk altına girecekleri savunulmaktadır. 25 TBK madde 129/2’nin esas ölçütü olan taraf iradeleri, 26 öğretide sözleşmenin amacını da kapsayacak şekilde yorumlanmıştır. Sözleş- menin amacı bu bakımdan taraf iradelerinden bağımsız bir ölçüt değil- dir. Fakat sözleşmenin tipik amacı iradelerin yorumlanması bakımın- dan yardımcı bir araçtır olarak kullanılabilir. 27 Bunun bir sonucu olarak öğretide bazı yazarlar sözleşmenin amacını temel iki gruba ayırarak kategorik bir ayrıma gitme eğilimi göstermiştir. Öğretide, üçüncü kişi- ye güvenceli bir hukukî pozisyon sağlamanın amaçlandığı üçüncü kişi yararına sözleşmelerde, 28 sözleşmenin amacı gereği üçüncü kişinin kendisine ifayı talep imkânı veren bağımsız bir alacak hakkına sahip olması gerektiği, dolayısıyla taraf iradelerinin de bu yönde yorumlan- ması gerektiği ifade edilmiş olmakla birlikte, 29 bu çıkarım kanımızca 24 Lehdarın ifayı kendi adına talep yetkisi olduğu sözleşmede belirtilmişse, artık tam üçüncü kişi yararına sözleşmenin varlığından şüphe yoktur. Yani tarafların “ala- cak hakkı” kazanımını açıkça ifade etmeleri gerekmez. Bkz. Oğuzman/Öz, s. 432. 25 Berner Kommentar/Weber, OR 112, N. 50. 26 TBK metninde tarafların amacı ifadesi kullanılmasına rağmen tarafların iradeleri ifadesini kullanmak daha doğru olur. Bkz. Akyol, s. 21. 27 Bayer, s. 133; Karş. Eren’e göre sözleşmenin niteliği taraf iradeleri yanında ek bir ölçüttür. Bkz. Eren, s. 1174. 28 İleride ifade edileceği üzere bu sözleşmeler özellikle de tarafların aile hukukun- dan kaynaklanan yükümlerini yerine getirmek üzere aile bireyleri yararına yap- tıkları hayat sigortası sözleşmelerini kapsamaktadır. 29 Berner Kommentar/Weber, OR 112, N. 43; Otto Palandt, Kommentar zum Bürger- liches Gesetzbuch, Bd. 7, 76. Bası, C. H. Beck, München 2017, BGB 328, N. 3.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1