Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı
166 Türk Hukukunda Üçüncü Kişi Yararına Sözleşme ve Hukukî Niteliği Konusunda ... Kanun koyucu aksine bir düzenleme öngörmediği için, üçüncü kişi yararına sözleşme kuruluşu bakımından sıradan sözleşmelerden ayrılmaz. Sözleşmenin kuruluşuna hâkim olan güven teorisi bu söz- leşme türü bakımından da geçerli kabul edilmelidir. 55 Fakat üçüncü kişi yararına sözleşmeyi, özellikle de tam üçüncü kişi yararına sözleş- meyi, sıradan bir sözleşmeden ayıran lehdarı yararlandırma kaydıdır. Bu nedenle sözleşmenin üçüncü kişi yararına olarak kurulduğunun kabulü için, vaadedenin bu sözleşme ile üçüncü kişiye ifa taahhüdün- de bulunma veya üçüncü kişinin bağımsız alacak hakkı kazanacağını kabul etme yönündeki iradesinin incelenmesi gerekir. 56 Üçüncü kişi yararına sözleşme, TBK md. 12’nin sözleşmeler bakı- mından öngördüğü şekil serbestîsi gereği, kural olarak bir şekil şartına tâbi değildir. 57 Bu bakımdan belirleyici olan kapama ilişkisinin içeri- ğidir. Buna göre kapama ilişkisi şekil şartına tâbi bir sözleşmesel iliş- kiyi içeriyorsa, yani taraflar bu sözleşmeyi üçüncü kişiyi yararlandır- ma kaydı olmadan, salt ikili bir ilişki öngörerek yapmış olsalardı şekil şartına tâbi olacak idiyse, üçüncü kişi yararına sözleşme de aynı şekle tâbi olmalıdır. 58 Vaadettiren ve lehdar arasındaki değer ilişkisinin şek- le tâbi olup olmaması ise, üçüncü kişi yararına sözleşmenin şekli bakı- mından bir etkiye sahip değildir. 59 55 İrade beyanları bakımından sıradan sözleşmeler gibi bir inceleme yapılması ge- rektiği yönünde bkz. Basler Kommentar/ Gonzenbach/Zellweger-Gutknecht, OR 112, N. 5. 56 Heinrich Lange, “Die Auswirkung von Leistungsstörungen beim echten Vertrage zugunsten Dritter im Rechtsbereich des Dritten“, Neue Juristische Wochenschrift, München 1965, S. 15, s. 658. 57 Akyol, s. 94; Gernhuber, s. 481; Eren, s, 1171; Rona Serozan, Sağlararası İşlem Yo- luyla Ölüme Bağlı Kazandırma, Fakülteler Matbaası, İstanbul 1979, s. 126; Manf- red Harder, Zuwendungen unter Lebenden auf den Todesfall, Duncker Humblot Verlag, Berlin 1968, s. 139. 58 Gernhuber, s. 481. Bkz. “6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 129. maddesine göre; kendi adına sözleşme yapan kişi sözleşmeye üçüncü kişi yararına bir edim yükümlülüğü koydurmuşsa, edimin üçüncü kişiye ifa edilmesini isteyebilir. Üçüncü kişi veya üçüncü kişiye halef olanlar da tarafların amacına veya örf ve âdete uygun düştüğü takdirde edimin ifasını isteyebilirler. Ancak 13.10.2005 ta- rihli sözleşme gayrimenkul mülkiyetini geçirme borcu yüklemesine rağmen resmi şekilde düzenlenmemiştir.” Yarg. 14. HD E 2015/4647 K 2015/3762 T. 6.4.2015 (kazanci.com; Erişim Tarihi: 31.05.2019). 59 Gernhuber, s. 481.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1