Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı
172 Türk Hukukunda Üçüncü Kişi Yararına Sözleşme ve Hukukî Niteliği Konusunda ... hakkı ile vaadedenin vaadettirenden olan alacağı arasında bir karşılık ilişkisi bulunmamaktadır. Fakat öğretide ödemezlik def’i için gerekli olan karşılık şartının bu iki alacak hakkı arasında değil, vaadedenin vaadettirenden olan alacağı ile vaadettirenin vaadedenden olan ve üçüncü kişiye ifa talebini içeren alacak hakkı arasında aranması ge- rektiği kabul edilmiştir. Bu nedenle kapama ilişkisinden bu şart sağ- lanıyor ise, vaadeden üçüncü kişiye karşı da ödemezlik def’ini ileri sürebilir. 88 Def’iler ve itirazlar bakımından kapama ilişkisi belirleyici rol oy- namaktadır. Zira taraflar sözleşmenin katılanlarının hukukî durum- larını tayin ettikleri bu ilişkide, hem lehdarı yararlandırma kaydının hangi şartlar altında geçerli olduğunu belirler, hem de üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilecek/sürülemeyecek def’iler konusunda anlaşma serbestîsine sahiptirler. Fakat bunun yanında vaadeden direkt edim ilişkisinden doğan tüm def’i ve itirazları da lehdara karşı ileri sürüle- bilir. 89 Örneğin tam üçüncü kişi yararına sözleşmede lehdar vaadedeni ibra etmişse, vaadeden borcun sona erdiği itirazını lehdara karşı ileri sürebilir. 90 Öğretide TBK madde 141 hükmünün yasaklayıcı içeriğinin yalnızca vaadedenin vaadettirenden olan alacağının takası bakımın- dan geçerli olduğu, dolayısıyla tam üçüncü kişi yararına sözleşmede vaadedenin lehdardan olan alacağının ona olan borcu ile takas edilebi- leceği ileri sürülmüştür. 91 Fakat öğretide Lange, sözleşmenin amacını ve tarafların iradelerini ileri sürerek, isabetli olarak bu imkâna karşı çıkmaktadır. Zira taraflar, özellikle de vaadettiren, üçüncü kişi yararı- na sözleşme yaparken lehdara fiilen ifada bulunulmasını amaçlamak- tadır. Dolayısıyla taraflar arasında böyle bir irade uyuşması mevcut iken, vaadedenin lehdara olan borcunu ondan olan alacağı ile takas etme imkânından örtülü olarak feragat ettiği kabul edilmelidir. 92 Do- layısıyla TBK madde 141’in yasaklayıcı içeriğine dâhil olmasa da, va- adedenin takas def’i imkânının taraflar aksini kararlaştırmamış iseler mevcut olmadığı kabul edilmelidir. 88 Simmen, s. 92; Raab, s. 552. 89 Bucher, s. 483. 90 Gernhuber, s. 494. 91 Akyol, s. 221; İstanbul Şerhi/Öz, TBK 129, N. 53; Eren, s. 1179; Tekinay/Akman/ Burcuoğlu/Altop, s. 226. 92 Lange, s. 662.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1