Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

221 TBB Dergisi 2020 (146) Murat Can PEHLİVANOĞLU Uygulamada TTK m. 448(3) hükmü özellikle genel kurul kararla- rına karşı açılan iptal davalarında gündeme gelmekte, bu davalarda çoğu zaman mahkemeden davalı şirket tarafından davacının teminat göstermesi talep edilmektedir. TTK, davalının isteminin kabul edilip edilmeyeceği kadar istemin kabulü halinde gösterilmesi gerekecek te- minatın nitelik ve miktarını belirleme konusunda da takdir merciini mahkeme olarak öngörmüştür. Üstelik TTK, mahkemece bu takdirin kullanımda göz önüne alınacak tek ölçütü “şirketin muhtemel zararla- rı” olarak belirtmiştir. Oysa bu kavramın kapsamına hangi zararların girdiği veya mahkemece teminatın tutarına hükmedilirken zarar he- saplamasının nasıl yapılacağına ilişkin Kanun’da herhangi bir ilkeye veya objektif kritere yer verilmemiştir. Bu durum hiç kuşkusuz hukuk güvenliği ve belirliliğini olumsuz etkilemektedir. Bu çalışmada, pay sahipleri tarafından ikame edilebilecek genel kurul kararlarının iptali davaları açısından TTK teminat düzenleme- sinde yer alan “şirketin muhtemel zararları” kavramı değerlendiril- mektedir. Bu çerçevede “şirketin muhtemel zararlarının” içerisine hangi tutar kalemlerinin girdiğinin tespitinde, öncelikle teminat kuru- munun amacı ilgili kanun hükümleriyle bütüncül şekilde yorumlana- rak incelenmekte, akabinde teminat kurumunun ABD hukukundaki muadiline ait ilkelerden faydalanılarak düzenlemenin amacı ile şirke- tin muhtemel zararlarının içerdiği kalemler somutlaştırılmaktadır. II. Genel Kurul Kararlarının İptali Davaları TTK m. 407(1) uyarınca “pay sahipleri şirket işlerine ilişkin hakla- rını genel kurulda kullanırlar” ve yine TTKm. 408(1) dairesinde “genel kurul, kanunda ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş hallede karar alır”. Bu anlamda genel kurul anonim şirketin bir iç organı niteliğin- de olup, şirketi temsil etmemekte ve istisnai haller dışında etkisi dış ilişkiye yansıyan kararlar almamaktadır. 5 Bu doğrultuda, genel kurul- da oluşturulan irade anonim şirketin iradesi olarak kabul edilmekte, 6 kararların hukuki sonuç doğuran bir irade beyanı olması nedeniyle davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın nitelik ve miktarını mahkeme belirler”. 5 Ünal Tekinalp, Yeni Anonim ve Limited Ortaklıklar Hukuku ile Tek Kişi Ortaklı- ğının Esasları, İstanbul 2011, s. 165. 6 Tekinalp, s. 165.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1