Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

227 TBB Dergisi 2020 (146) Murat Can PEHLİVANOĞLU Teminat kurumunun kişilerin hak arama özgürlüğünü kullanım- larını ilgilendirdiği sabittir. 35 Dolayısıyla, yukarıda Anayasa Mahke- mesi tarafından ortaya konulan değerlendirmeler teminat kurumu açısından düşünüldüğünde, iptal davası özelinde teminat düzenle- mesinin varlığının başlı başına hak arama hürriyetinin ihlali anlamına gelmediği açıktır. Bununla beraber, mahkemelerin hükmün uygulan- ması sırasında takdir yetkisini kullanımı pay sahipleri açısından vaz- geçilmez bir hakkın, dolayısıyla hak arama hürriyetinin ihlaline sebep olabilecektir. Hal böyle olunca, teminat metninde objektif ölçütlerin bulunmaması, örneğin muhtemel zararların örneklendirilmemesi veya hükmedilebilecek teminat tutarının belirtilmemesi, hak arama hürriyeti açısından sakıncalı bir durum olarak öne çıkmaktadır. Mah- kemelerin takdir yetkisini kullanırken şirketin muhtemel zararları kavramına yükleyecekleri anlam, pay sahiplerinin vazgeçilmez hakkı olan dava hakkının kanunun öngördüğünden daha fazlasıyla sınırlan- dırılması sonucuna da yol açabileceğinden, mahkemelerin hak arama hürriyetinin tesisindeki rolü hayatidir. B. TTK m. 448 Uyarınca Teminat Gösterilmesi TTK m. 448 hükmüne göre bir pay sahibi tarafından ikame edilen genel kurul kararının iptali davasında mahkemece teminat gösteril- mesine karar verilmesi iki koşula bağlı olup, bunlardan ilkini davalı şirketin talebi diğerini ise dava nedeniyle şirketin zarar görmesinin muhtemel olması oluşturmaktadır. 36 Bu anlamda, teminatı talep ede- cek taraf davalı şirket olmakta, teminatı gösterecek taraf ise davacı du- rumundaki kimse olmaktadır. Bununla beraber, öğretide teminat gös- termesi söz konusu olan davacılar ile kastedilenin esasen pay sahipleri olduğu, iptal davası açma yetkisi olan diğer kişilerden yönetim kurulu ile yönetim kurulu üyelerinin teminat yükümlülüğünün kapsamının dışında tutulması gerektiği ifade edilmektedir. 37 Öte yandan, TTK m. 448(3) hükmün lafzından hareket edildiğinde, muhtemel zararların ortaya konulabilmesi teminata karar verilmesi açısından bir ön koşul niteliğinde olduğundan, davalı tarafından istem ileri sürülürken her- hangi bir muhtemel zararın ortaya konamaması ya da her durumda 35 Yargıtay 12. HD E 2014/12188 K 2014/15555 T 29.05.2014 (www.hukukturk.com) . 36 Çamoğlu, s. 234. 37 Moroğlu, s. 311.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1