Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

237 TBB Dergisi 2020 (146) Murat Can PEHLİVANOĞLU sinde, davayı bir haksız fiil olarak nitelendirmek suretiyle dava yolu zaten mevcuttu. Hal böyle iken TTK m. 451 hükmünün özel bir düzen- leme olarak sorumluluğu sadece kötü niyete (kasta) bağlaması, TBK hükümlerinden daha dar bir sorumluluk çerçevesi oluşturduğundan, 72 kanun koyucunun bu düzenlemesini bilinçli bir tercih olarak değer- lendirmek gerekmektedir. TTK m. 451 hükmü uyarınca kötü niyetin anonim şirkete zarar vermek şeklinde ortaya çıkması gerekmektedir. 73 Bir başka deyişle, davanın genel kurul kararının geçerli olduğunu bilindiği halde şirkete zarar vermek amacıyla açılmış olması aranmaktadır. 74 Üstelik, kötü niyetle açılan iptal davalarına karşı tazminat davasında zararın ispatı davacı şirkete ait olmaktadır. 75 Bu doğrultuda, TTK m. 451 hükmü- nün anonim şirkete zarar verme şeklindeki özel kastı kapsadığı husu- su TTK m. 448(3) teminat hükmünün kapsamının değerlendirmesin- de dikkate alınmalıdır. 76 Ayrıca mahkemenin tedbir kararı vermediği hallerde kural olarak zarar doğmayacağından TTK m. 451 dairesinde bir sorumluluk da olmayacağı olgusu, 77 tedbir kararının verilmediği hallerde teminat gösterilmesine hükmedilip hükmedilmeyeceği husu- sunda göz önüne alınması gereken bir noktadır. O halde TTK m. 451 karşısında, TTK m. 448(3) uyarınca şirketin muhtemel zararlarının takdiri yapılırken bu teminatın şirkete karşı açılan kötü niyetli davalar sebebiyle şirketin uğrayacağı zararın tama- mının karşılanması için hasredilmiş bir fon olarak görülmemesi gerek- mektedir. Yine aynı yaklaşımla, mahkemece iptal davasının haklılığı konusunda davacının dava dilekçesinden yaklaşık bir ispatın mevcut olduğu anlaşıldığında, davanın kötü niyetli ikame edilmediği kanaa- tiyle teminat gösterilmesine yer olmadığına da karar verilmemesi ge- rekmektedir. Zira aksi bir tutum iki hükmün birbirlerinin düzenleme alanına müdahalesi sonucunu doğurarak hukukun yanlış uygulanma- sına sebebiyet verecektir. 72 Moroğlu, s. 395. 73 Moroğlu, s. 338. 74 Arseven, s. 282. 75 Pulaşlı, s. 549. 76 Benzer yönde bkz. Arseven, s. 280. 77 Arseven, s. 286.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1