Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

23 TBB Dergisi 2020 (146) Tolga YILDIRIM B. AFFI MEŞRULAŞTIRAN NEDENLER Düşünsel arka plan bölümünde kısaca görüşlerine yer verilen ya- zarların devletin cezalandırma yetkisine bir istisna teşkil etmesi ba- kımından af müessesesine mesafeli yaklaştıklarını müşahede etmek- teyiz. Ancak herhalde bu sonuç çok da şaşırtıcı, sürpriz bir çıkarım değildir. Zira özgürlükçü ceza hukuku 49 anlayışını benimsemiş bir devletin demokratik toplum düzeninin sınırları dâhilinde kendi va- tandaşlarının her türden hak ve özgürlüğünü güvenceye alması, bu hak ve özgürlüklere yöneltilen tehditleri bertaraf etmek amacıyla suç ve ceza politikası gütmesi; o devletin bizatihi kendi varoluş sebebidir, içkin özüdür. Af gibi cezayı veya suçu tamamen/kısmen ortadan kal- dıran bir müesseseye gerek toplumun gerekse düşünürlerin mesafeli olması anlaşılabilir bir tepkidir. Bu noktada affı neyin meşrulaştırdığı- nı ortaya koymak gerekir. Affı meşru kılan yegâne gerekçelerden biri, adli hatalardır. Adalet denilen kavramın yahut neyin adil olduğunun izafiliği, her halde izah- tan varestedir. Diğer taraftan normalde “kesin hüküm” kavramı haki- katin ifadesi kabul edilirken kimi zaman kesin hükmün adli hatanın bir ifadesi olduğu türden hadiselere de rastlanmaktadır. 50 Dolayısıyla gerek yasaların gerekse o yasaları uygulayan yargıçların her zaman adil olabileceklerini topyekûn kabul etmek mümkün değildir. 51 Ceza usul mevzuatının son derece mükemmel olduğu, yargıçların en ehil kişiler arasından seçildiği yerlerde dahi bazen adli hataların yapılma- sı imkân dâhilindedir. 52 Af yetkisi adli hataların düzeltilmesinde son 49 Toroslu, özgürlükçü ceza hukukunu “mağdura ve suçluya, sosyal savunmaya ve özgürlüklere ilişkin şartların dengeli bir sentezini sağlayarak, bir yandan özel ve kamusal süjelerin saldıılarına karşı vatandaşların temel haklarını, sosyal menfaat- leri, demokratik kurumları, yani uygar bir biçimde birlikte yaşamak için gerek- li olan şartların bütününü koruyan, öte yandan da bireylere hukukî kesinlik ve eşitlik sağlayarak, tarafların aleti haline gelmeyecek ve adlî keyfilikleri önleyecek şekilde oluşturulan bir ceza hukuku” olarak tanımlamaktadır. Nevzat Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 17. Basım, Savaş Yayınevi, Ankara, 2012, s. 23. 50 Faruk Erem, “I. Muhakemenin Yenilenmesi Hakkında Genel Bilgiler”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , Yıl: 1962, Cilt: 19, Sayı: 1, s. 4. E.A.: http:// dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/340/3578.pdf, ET: 23.10.2018. 51 Neticede beşeri adaletin hiçbir zaman ilahi adalete erişmek gibi bir kaygısı olma- makla birlikte ceza muhakemesinin asıl amacı mutlak gerçeği değil, maddi gerçe- ği ortaya çıkarmaktır. 52 Keyman, s. 34.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1