Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

305 TBB Dergisi 2020 (146) Nazlı Hilal DEMİR olarak, anne ve bir yaşındaki bebek arasında mutlak, zorunlu ve özel bir bağ bulunduğuna vurgu yaparak, taraf devletin iç hukukunda ce- zanın ertelenmesine ilişkin başka seçenekler de bulunduğunu tespit etmektedir. Bununla beraber, ceza politikasına ilişkin hukuki düzen- leme yapma konusunda taraf devletlerin geniş takdir marjına sahip olmaları nedeniyle, Mahkeme’nin söz konusu muameleye ilişkin Söz- leşme kapsamında bir hak ihlali tespit etmediği görülmektedir. Bu karara ilişkin üzerinde durulması gereken bölüm ise Yargıç Pinto De Albuquerque ve Bosnjak’ın karşı oy yazılarıdır. Yargıçların ileri sürdükleri görüşler doğrultusunda, bebeğin bakımının yalnızca anneye yüklenmemesini sağlayacak şekilde söz konusu hükmün er- kekleri de içerecek şekilde genişletilmesinin hiçbir zararı bulunma- maktadır. Bu hüküm ile çocuğun üstün yararının korunduğu ileri sürülse de bebekliğinin ilk zamanlarında hayatlarında babalarının önemli olmayacağı düşüncesi, bu yararın korunmasına katkı sağla- mayacaktır. Elbette kadının bu süreçte özel rollerinin olduğu yadsı- namaz bir gerçek olmakla beraber, bebeğin doğduğu andan itibaren bakımında ebeveynlerin eşit oranda rol oynaması gerekmektedir. Ay- rıca bu görevi yalnızca kadınlara yükleyerek, erkeklerin bu denklem- den çıkarılmasının çocuk açısından da iyi sonuçlanması bekleneme- yecektir. Nitekim bu hukuki düzenlemenin varlığı nasıl ki annelere bu haktan yararlanmayı otomatik olarak sağlamıyorsa, diğer deyişle hâkimler her davada somut olayın koşullarına göre değerlendirme yapmak suretiyle bir sonuca varıyorsa; bu hükmün kapsamına ba- baların da alınması durumunda yine somut olayın koşullarına göre değerlendirme yapılarak karar verilecek ve bu hüküm otomatik ola- rak cezanın ertelenmesine gerekçe teşkil etmeyecektir. Bu doğrultuda, yargıçlara göre söz konusu hükmün hem anne hem de babaları kap- sayacak şekilde genişletilmesi, yargı sistemine zarar vermenin aksine, cinsiyetler arası eşitliği sağlamaya hizmet edecek ve çocuk bakımının yalnızca kadınların değil, erkeklerin de birincil ve önemli bir görevi olduğuna ilişkin görüşü destekleyecektir. Yargıçların bu görüşlerine bir katkı olarak da bu hükmün kapsamına erkeklerin de dâhil edil- mesinin ve bebek bakımında babaların da önemli rolleri olduğuna yönelik vurgu yapılmasının, Mahkeme’nin Konstantin Markin - Rus- ya kararında karşısında durduğu stereotiplerin yok olmasına katkıda bulunacağı söylenebilecektir.