Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

36 Affın Hukuki Mahiyeti ve 2018/2929 Sayılı Kanun Teklifinin Kısa Bir Değerlendirmesi edilmektedir. 110 Ancak sanıyorum ki böyle bir durum muhakemenin temel ilkelerinden olan usul ekonomisine aykırılık 111 teşkil edecektir. Diğer taraftan infazı kabil olmayan bir cezanın, tecziyenin esasına iliş- kin temel fikirlerle sarahaten çelişeceğini de kabul etmek uygun ola- caktır. Salt maddi gerçeğe erişmek uğruna, infaz edilemeyecek bir ceza doğuracak olan yargılama sürecini devam ettirmek külfetten başka bir şey olmasa gerektir. Benzer biçimde hüküm kesinleştikten sonra çıkan ve cezayı infaz edilemez hale getiren afta, suçluluğuna hükmolunan faile cezanın ye- rine getirilmesini istemek yetkisinin verilmesinin düşünülemeyeceği de dile getirilmektedir. 112 Burada da artık devletin tecziyesinde bir ya- rar kalmadığını ileri sürmek mümkün olduğu gibi aksi yönde bir dü- şünce affın mecburiliğiyle ters düşecektir. d. Affın Ertelemeden Farkı Doktrinde affın; erteleme, şartla salıverme gibi kurumlardan farkı tartışılmıştır. Konunun kapsamını genişletmemek bakımından kısaca erteleme ve af arasındaki farklar incelenecektir. Erteleme, ilk defa suç işleyen faile verilen cezanın infaz edilmesi- nin belli bir süre için geri bırakılması ve failin bu süre içinde yeniden suç işlememesi halinde, cezanın infaz edilmiş veya hükümlülüğün hiç vuku bulmamış sayılmasıdır. 113 Yargıtay’a göre “erteleme devle- tin cezalandırma hakkından hâkim aracılığı ile ve koşula bağlı olarak vazgeçmesidir.” 114 Erteleme müessesesiyle amaçlanan, hâkimin her olayın özelliğini nazara alıp tertip edilecek cezayı suçlunun kişiliğine ve suça uydurması, böylece daha insancıl ve dengeli bir ceza adaleti oluşturmasıdır. 115 110 Özek, 1959, s. 172. Özek yukarıda alıntılanan düşünceyi “sanığın suçlu olup ol- madığının ve suç işlenmişse hukuka aykırı bir sebebin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi” olarak nitelendirmekteyse de, umumi affın soruşturma ve kovuş- turmayı ortadan kaldıran niteliğiyle mezkûr argüman uyuşmamaktadır. 111 Kunter usul ekonomisinden bahsederken “ucuzluk” tabirini kullanmakta ve ceza muhakemesinin mümkün olabildiğince ucuz olması gerektiğini, bu ucuzluğun hem vatandaşlar hem de devlet için faydalı olduğunu belirtmektedir. Nurullah Kunter, Ceza Muhakemesi Hukuku, 9. Basım, Yaylacık Yayınevi, İstanbul, 1989, s. 33-34. 112 Toroslu, 2012, s. 458. 113 Toroslu, 2012, s. 422. 114 Yargıtay 5. CD, E 1980/3557, K 1980/3806, KT: 19.11.1980. EA: http://www.ka - zanci.com/kho2/ibb/files/5cd-1980-3557.htm, ET: 29.10.2018. 115 Yargıtay İBGK, E 1976/3-4, K 1976/3, KT: 07.06.1976. EA: http://www.kazanci.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1