Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

40 Affın Hukuki Mahiyeti ve 2018/2929 Sayılı Kanun Teklifinin Kısa Bir Değerlendirmesi hükümlerine göre çekilmesi gereken toplam ceza sürelerinden şartlı indirim yapılması ve bunun sonucu olarak infazı gereken cezası kal- mayan hükümlü ve tutukluların salıverilmesidir.” Kanun teklifinin başlık ve amacının genel hatlarıyla değerlendi- rilmesinde ilk göze çarpan husus, “af” kelimesinin kullanımından kaçış eğilimidir. Gerek maddede gerekse ilgili madde gerekçesinde 19 Mayıs 2018 tarihine kadar işlenen suçlar yönünden şartlı indirim ve salıvermeye vurgu yapılmakta; ancak af kelimesi geçmemektedir. Genel gerekçedeyse; ülkede yeni hükümet sistemiyle birlikte siyasal anlamda köklü bir değişiklik meydana geldiği, cezaevlerindeki fizikî koşulların giderek kötüleştiği ve sosyal barışı tehdit edebilecek nite- likte olduğu, suç işleme oranlarının yıllar içinde arttığı, FETÖ/PDY mensubu hâkim ve savcıların örgütün stratejileri için bulundukları konumu silah olarak kullandıkları, teklifle toplumsal barışı ve uzlaş- manın sağlanmasının esas alındığı gibi yukarıda affı meşrulaştıran ne- denler olarak sayılan pek çok husus sayılmıştır. Hatta genel gerekçede “Cezaevleri ve infaz hukuku ile ilgili yeni bir düzenleme yapmak, af çıkarmak, cezalarda indirim yapılmak suretiyle bu sorunları çözmek adına oluşan fikir ve söylemler, 2018 yılı Mayıs ayı ortalarında toplu- mun tamamı ile paylaşılmıştır.” ifadesine dahi yer verilmiştir. Lâkin nedense af niteliğinde olduğunu düşündüğümüz bu taslak metinde “af kanunu” ibaresi geçmemektedir. Yukarıda af müessesesinin detaylı analizi yapılırken verilmiş olan cezanın tahfif edilmesi yahut kaldırılmasının yasama/yürütme organı tarafından cezanın affedilmesi anlamına geldiği detaylı biçimde orta- ya konulmuştur. Lakin tahfif ya da kaldırma odaklı her kanun “doğ- rudan af kanunu” olmayabileceği gibi bu tür kanunlar hukuk dünya- sında “dolayısıyla af kanunu” niteliğinde de belirebilir. 126 Bir kanunun başlığında veya muhteviyatında af kanunu olduğunun belirtilmemesi ya da af kanunu olmadığının belirtilmesi, gerek kanunun yargısal de- 126 Şunu da belirtmek gerekir ki ceza alt sınırı –söz gelimi- ceza kanununda 10 yıl olan bir suçun cezasının kanun değişikliği sonucu 5 yıla düşürülmesi gibi bir du- rumda, kanunilik ilkesinin zaman bakımından bir sonucu olarak o suçtan hüküm- lü olanlar, 5237 sayılı TCK md. 7/2 gereğince bu durumdan faydalanacaklardır. Lehe değişikliğin hükmün infazına başlandığında dahi uygulanması hususu için bkz. Toroslu, 2012, s. 66. Ancak bu durumda aslında tahfif sonucu, o suçu işleyen- ler açısından doğmakla birlikte bu tür bir yasal değişikliğe “af niteliği” atfedilerek 3/5 nitelikli çoğunluk aranmasının uygun olmayacağı mülahaza edilmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1