Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı
başkan’dan Değerli Meslektaşlarım, Bizim yıllardır ısrarla söylediğimiz şudur: Arabuluculukta avuka- tı dışlayarak başarıya ulaşmak mümkün değildir. Biz iş uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculukta işçinin yanında avukatı olmadan müzakereye katılmasını, sosyal devlet ilke- sine aykırı buluyoruz. Arabuluculuk görüşmelerine mali müşaviriyle, avukatıyla katılan ve zaten ekonomik olarak da güçlü olan işveren karşısında yalnız ka- lan işçinin dezavantajlı durumu, onun mağduriyetiyle sonuçlanmak- tadır. Türkiye Barolar Birliği olarak en başından itibaren tespit ettiğimiz sıkıntılarla birlikte çözüm önerimizi de paylaşmıştık. Talep eden her işçiye, maddi durum araştırması yapılmaksızın baro tarafından avu- kat görevlendirilmesine yönelik somut bir önerimiz var. İşçinin yanı- na baronun gücünü koyalım ki, emeğin hukukunu koruyabilelim. Bu sorunu barolar ve avukatlar olarak çözmeye talibiz. Görevlendirilecek avukatların müzakere yöntemleri, iletişim becerileri ve işçi alacağının hesaplanması konularında meslek içi eğitim almalarını sağlamaya ha- zırız. Bu önerimizin hayata geçmesi için bir yasal düzenleme ile adli yardım fonunun desteklenmesini talep ediyoruz. Devletimizin bu gücü var. Herhangi bir fondan küçük bir kaynak aktarıldığında tüm işçilerimizi baronun hukuk güvencesine alırız. Sayın Adalet Bakanı ile bakanlık yetkilileri ile görüştük. Sendika temsilcileriyle görüştük ve destek aldık. Bu konunun ısrarlı takipçisiyiz. Bir başka konu, 24 Kasım 2019 tarihinde gerçekleştirilen arabulucu sınavıyla başlayan tartışmadır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1