Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

92 Barolar ve Avukatların Meslek Özgürlükleri Öte yandan cübbe zorunluluğu sadece mesleki statüye ilişkin ba- roların düzenleme ve disiplin uygulamasına tabi olan bir konu değil- dir. Mesleki yükümlülüklere uygun davranış kuralı olma boyutuyla baroların yetki alanına girmekle beraber, yargılama usulüne ilişkin boyutuyla mahkemelerin de karar alanına girmektedir. c) Tekil Kayıt Zorunluluğu: Alman Avukatlık Kanunu’nun 2007’de “Avukatlığın Özerkliğinin Güçlendirilmesine Dair Kanun” ile ilga edilmeden önceki 171. maddesine göre avukatlar, ya Federal Mah- kemede temyiz davalarında ya da bunun dışındaki tüm mahkeme- lerde vekillik görevini ifa edebileceklerdir. 48 Anayasa Mahkemesi’ne göre Federal Yüksek Mahkemeye özgü tekil kayıt zorunluluğu, adil ve akılcı bir kamusal yararı amaçlamaktadır. Bu kamusal yarar da temyiz başvurularında nitelikli bir avukatlık sayesinde yargının güçlenmesi- dir; hem müvekkiller uzman bir danışmanlıktan yararlanacaktır, hem de Federal Yüksek Mahkeme, geçersiz hukuki araçlarla yüklenmeye- cektir. 49 Buna karşılık Alman Anayasa Mahkemesi aynı Kanun’un 25. maddesinin öngördüğü tekil zorunluluğunu 2000 yılında anaya- saya aykırı bularak iptal etmişti. Bu maddeye göre Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde kayıtlı olan bir avukat başka bir mahkemede kayıtlı olamayacaktır. Bu durum meslek icrasına zarar vermektedir. Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde kayıtlı olan avukatlar, sadece bu Mahkemedeki davaları yürütebilecekler; buna karşılık buraya kayıtlı olmayanlar, bu Mahkemede mesleklerini icra edemeyecektir. Anayasa Mahkemesi, te- kil kayıttan beklenen yararların gelişen teknik araçlar (fax, laptop vs.) ve e-mail gibi iletişim araçları ile ulaşılabilirlik sorunun aşıldığını, avu- katların farklı mahkemelerdeki duruşma günlerine yetişebildiklerini, Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin diğerlerine göre bir özelliğinin olmadı- ğını vurgulamıştır. Üstelik avukatlığın uzmanlaşmasına yönelik yasa koyucunun çabasını da dikkate almak gerekmektedir. Uzmanlaşma gereğini ortaya çıkaran ise Eyalet Yüksek Mahkemesi’ndeki tekil ka- yıt zorunluluğu değildir. Uzmanlığın ortaya çıkmasına yol açan dava 48 İlk baromuz olan Dava Vekilleri Cemiyetine kayıtlı olan dava vekilleri sınıfına göre, birinci sınıf dava vekili bidayet, istinaf ve temyiz mahkemelerinde, ikinci ve üçüncü sınıf dava vekili ise yalnız bidayet ve istinaf mahkemelerinde vekâlet ederdi, Demirel F. , Adliye Nezareti Kuruluşu ve Faaliyetleri (1876-1914), s. 288. 49 BVerfGE 106, 216.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1