Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı

93 TBB Dergisi 2020 (146) Osman Korkut KANADOĞLU konularında daha önce olmayan çeşitliliktir. Anayasa Mahkemesi, önceleri Eyalet Yüksek Mahkemesi kararlarının yayınlanmadığını, ka- rarları arasında içtihat farklılığı olabileceğini, avukatların uzmanlaş- madıklarını belirterek önceki koşullardaki değişimi de dikkate almış ve dinamik bir yorumda bulunmuştur. Eş zamanlı kayıt olanağı, da- valarının farklı vekiller arasında bölünmesini istemeyen müvekkiller bakımından da seçme özgürlüğünü artırmaktadır. 50 Ülkemizde ise 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 66. maddesin- de her avukatın, bölgesi içinde sürekli olarak avukatlık edeceği yerin baro levhasına yazılmakla yükümlü olduğu, bir baro levhasına yazıl- mış olan avukatın sürekli olmamak şartıyla, memleketin her yerinde avukatlık yapabileceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun’un 69. mad- desine göre, başka bir baroya nakil isteğinde bulunan avukat hakkın- da bir disiplin kovuşturmasının devam etmesi halinde bu kovuşturma sonuçlanmadan önce nakil isteği ile ilgili hiçbir işlem yapılamamak- taydı. İtiraz yoluyla kendisine başvurulan Anayasa Mahkemesi, ça- lışma özgürlüğünü sınırladığını tespit ettiği bu hükmü, Anayasa’nın çalışma özgürlüğünün düzenlendiği 48. maddesinde bu özgürlüğün sınırlandırılması konusunda özel bir sınırlama nedenine yer verilme- diği gerekçesiyle, Anayasa’nın 13. ve 48. maddelerine aykırı bularak iptal etmiştir. 51 Bu karar eleştiriye çok açıktır. Şöyle ki; 2001 Anayasa Değişiklik- leriyle genel sınırlama nedenlerinin kaldırılarak, özel sınırlama neden- leriyle sınırlı bir sınırlama rejimine geçilmiştir. Ancak bu değişiklikle beraber her bir temel hakkın niteliğine uygun bir düzenleme öngö- rülmediği için çalışma özgürlüğü sınırlama kaydı içermeyen bir temel hak olarak kalmıştır. 52 Anayasa Mahkemesi de kararında bu özgürlüğe niteliğiyle bağdaşmayacak biçimde pozitif bir öz güvencesi tanıyarak, neredeyse bir çekirdek hak düzeyine çıkarmıştır. 50 BVerfGE 103, 1. 51 E 2008/73, K 2009/120, K 1.10.2009. 52 Oysa 1961 Anayasası’nın çalışma ve sözleşme hürriyetini düzenleyen 40/2. mad- desinde, “Kanun, bu hürriyetleri, ancak kamu yararı amacıyla sınırlayabilir.” hükmü yer almaktadır. Nitelikli yasa kaydı içeren bu düzenleme biçimi özellikle salt meslek icrasına ilişkin sınırlamalar bakımından en uygun düzenleme biçimi- dir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1