Türkiye Barolar Birliği Dergisi 146.Sayı
94 Barolar ve Avukatların Meslek Özgürlükleri Ancak sonraki kararlarında Anayasa Mahkemesi, bu içtihadını düzelterek, sınırlama kaydı içermeyen hakların, “hiçbir şekilde sınır- landırılamayan mutlak haklar” olmadığı sonucuna ulaşmıştır. 53 Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesi’ne göre, belirli kamu kurumlarında çalışanların, buralardan ayrıldıkları tarihten itibaren iki yıllık süre geç- meden, ayrıldıkları idare aleyhine dava almaları ve takipte bulunma- larına engel olan yasal düzenleme, Anayasa’da güvence altına alınan adil yargılanma hakkının alt kavramlarından biri olan silahların eşit- liği ilkesinden kaynaklanmakta ve çalışma hürriyetine aykırı bir yön içermemektedir. d) Avukatlar için nesnellik kuralı ve ifade özgürlüğü 54 : Nesnel- lik kuralına uymadıkları için uyarma cezasına hükmolunan avukat, Alman Anayasa Mahkemesi’ne anayasa şikayetinde bulunmuştur. Bu avukat, trombotik vasküler oklüzyon sonrasında hastanede kalp krizi geçirerek ölen kişinin eşini, ilgili doktorlara karşı açılan soruşturma- da temsil etmektedir. Eş, doktorların trombin oluşumunu önleyecek tedbirleri almadığını iddia etmektedir. Savcılığın soruşturma sırasında adli tıp kurulundan aldığı rapora göreyse ölüm olayı önleyici bir teda- viyle engellenemeyecektir. Bu rapora karşı yaptığı itirazında avukat şu ifadeleri kullanmıştır; “Bunca yıllık avukatlık yaşamımda böyle bir saçmalık okumamıştım. Bu alışıldık ölçüyü aşmakta. Bu saygıdeğer beylerin iddiası, kendilerinin görülemeyen şeyleri görebilme yetenek- leri olduğunu söylemeleri sonucunu doğurmaktadır. Gerçekte ise bu onurlu beyler mesleki açıdan aşırı yüklemeye maruz kalmışlardır.” Bu ifadeleri nedeniyle, yetkili baro avukata uyarı cezası vermiş ve itirazı reddedilmiştir. Baroya göre meslek kuralları içinde yer alan nesnellik kuralı ihlal edilmiştir. Bu ilke gereği, avukat raporu ancak “doğru” ya da “yanlış olarak değerlendirmelidir. Başvurulan Mahke- 53 E 2013/18, K 2013/132, K 14.11.2013. Ancak bu kararında Anayasa Mahkemesi’nin sınırlama kaydı içermeyen hakların, “Anayasa’nın başka maddelerinde yer alan kurallara dayanarak sınırlandırılması(nın) mümkün” olabileceğine ilişkin yoru- mu yeterli açıklıktan yoksundur. Zira bu nitelikteki sınırlama nedenleri ancak anayasal bir değer ya da 3. kişilerin çatışan haklarından elde edilebilir. 54 Birleşmiş Milletler tarafından 1990’da kabul edilen “Avukatların Rolüne Dair Te- mel İlkeler” başlıklı belgenin 20. maddesine göre avukatlar, “bir mahkeme, yargı yeri veya hukuki ya da idari bir makam önünde mesleki nedenlerle bulundukları sırada veya konuyla ilgili yazılı veya sözlü taleplerinde bulundukları beyanlardan ötürü hukuki ve cezai muafiyetten yararlanır.”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1