Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı
100 Vergi Yargılaması Hukukunda Tanık Beyanı AİHM’nin yıllarca temel bir kural olarak yorumladığı ve uygula- dığı bu görüşün zamanla nasıl değerlendirildiğini, duruşma talepleri ve tanık dinlenmesi hakkında iddiaların ileri sürüldüğü ve özellikle Finlandiya aleyhine yapılan bazı başvurularda takip edebilmekteyiz. Mahkeme’nin 2006 yılında verdiği Jussila – Finlandiya kararı, vergi yargılamasında adil yargılanma hakkını, dolayısıyla ceza yargısı bağ- lantısını tanıklık kurumu bağlamında ele almasıyla dikkat çekicidir. Öncelikle, Finlandiya’nın ulusal mevzuatında yer alan konuyla il- gili düzenlemeyi inceleyelim. Finlandiya İdari Yargı Usulü Kanunu’na göre, idare dışı tarafın talebi üzerine yargılama duruşmalı olarak yapı- lır 104 ancak hükmün devamında bir sınırlama getirilmiştir. Buna göre bu yöndeki talebin kabul edilebilir olmadığına hükmedilmesi ya da talebin derhal reddedilmesi ya da uzlaşmazlığın niteliği veya başkaca bir nedenle yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasının açıkça gerek- li görülmemesi halinde, bu talep yerine getirilmeyecektir. 105 Finlandiya vatandaşı Esa Jussila’nın sahibi olduğu şirketin bazı beyan yükümlülüklerini yerine getirmediği için vergi levhasından si- linmesine itirazından ve bu konuda yapılan yargılamadan kaynaklı başvurusunda AİHM, Ferrazzini ilkesini hatırlatmış ve başvurunun vergi tarhiyatına ilişkin şikâyetlerini kabul edilemez bulmuştur. Öte yandan, tanık dinlenmesine ilişkin şikâyetleri adil yargılanma hakkı yönünden ayırmış, dinlenebilir bulmuş ve incelemeye almıştır. Sözleşmede, vergi yargılamasında tanık dinletme konusunda üze- rinde durulması gereken bir diğer düzenleme ise “silahların eşitliği” ilkesidir. AİHS m. 6/3-d uyarınca sanık, tanıklarını sorguya çekmek ya da çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı ko- şullar altında çağrılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. AİHM’ye göre olanak eşitliğini sağlayan bu bendin, sanığa tanık dinletme konusunda mutlak bir hak tanıdığı söylenemez. Taraflar arasında eşitlik gözetildiği müddetçe yerel mahkeme, tanık 104 Finlandiya İdari Yargı Usulü Kanunu 38/1. maddesi 105 Finlandiya İdari Yargı Usulü Kanunu’nun 38. maddesinin gerekçesinde duruş- madan murat edilenin davaya konu vakalara daha iyi odaklanmasını sağlamak olduğunu, bu sonucun elde edilemeyeceği durumlarda yargılamada esneklik ve usul ekonomisinin gözetilebileceğini, dolayısıyla duruşmanın davaya ilişkin ko- nuları aydınlatmaya katkıda bulunacağı ve genel olarak yargılamaya olumlu etki edeceği durumlarda yapılacağını ifade etmektedir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1