Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı

112 Dava Şartı Arabuluculuk Üzerine Bazı Düşünceler A. Genel Olarak Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun öngörmüş olduğu modelde, taraflar, ilke olarak, arabuluculuk sürecine işlerlik kazandırma, bu süreci devam ettirme ve sona erdirme hususunda, tam bir serbestiye sahip kılınmışlardır (m. 3, I, c.1). Bir başka ifadeyle ara- buluculuk, kural olarak, tarafların ihtiyarına bağlı olarak işlerlik kaza- nan bir kurum konumundadır. Arabuluculuğun ihtiyarîliği ilkesine, genel çerçevede 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinde ve özel plânda ise, 7036 sayılı İş Mah- kemeleri Kanunu’nun 3. maddesinde, iş kazası ve meslek hastalığın- dan kaynaklanan maddî ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları ayrık olmak üzere, kanuna, bireysel ve toplu iş sözleşmesine dayanan işçi ve işveren alacaklarıyla tazminatlarını konu alan davalar ile işe iade talebiyle açılan davalar ve 6102 sayılı Türk Ti- caret Kanunu’nun 5/A maddesinde, yine aynı Kanun’un 4. maddesin- de ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri bağlamında, özel bir dava şartı yaratılmak suretiyle bazı istisnalar getirilmiş; yani, zo- runlu arabuluculuk yönünde bir adım atılmıştır (m. ,3,I, c.2). İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddî ve manevî tazminat ile bunlarla ilgili, tespit, itiraz ve rücu davaları hariç olmak üzere, kanu- na, bireysel ve toplu iş sözleşmesine dayanan işçi ve işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, dava açılmadan önce, arabulucuya başvurulmamış olması halinde, açılan dava, dava şartı yokluğu sebebiyle herhangi bir işlem yapılmadan, usulden red- dedilmek zorundadır. Sözü edilen dava şartı noksanlığı, mahkemece, kesin süre verilmesi suretiyle tamamlanabilecek bir nitelik taşımamak- tadır. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadı- ğına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde, mahkemece, davacıya, son tutanağın, bir hafta- lık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği; aksi takdir- de, davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise, dava dilekçesi karşı tarafa tebli- ğe çıkartılmadan, davanın usûlden reddi gerekir (İş. Mah. K. m. 3, II; HUAK m. 18/A, II).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1