Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı

127 TBB Dergisi 2020 (147) Süha TANRIVER sızın belirlenmesi değil; uyuşmazlık içine düşmüş olan tarafların men- faatlerinin en uygun bir seviyede dengelenmesi üzerine kurulduğuna işaret etmektedir. Ancak, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 17. maddesiyle Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda 2/b maddesinde yapılan değişiklik ve yine 7036 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 15. maddesine yedinci fıkra olarak eklenen düzenlemeyle, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde, arabulucuya, bir çözüm önerisinde bulunabilme olanağı tanınmıştır. Teknik anlamda arabuluculukta, arabulucu, görüşme ve müzakereler sırasında, hiçbir durumda, taraflara, üzerinde mutabakata varabilecekleri bir çözüm önerisi ya da çözüm önerileri kataloğu sunamaz; bir çözüm önerisi geliştirip bunu empoze edemez ve geliştirilen çözüm önerisi üzerin- de anlaşmaya varmaları için onları zorlayamaz. Değişiklikle getirilen yeni modelde, tarafların ortaklaşa bir çözüm üretemediklerinin, deyiş yerindeyse patinaj yapmaya başladıklarının anlaşılması hâlinde, ara- bulucuya, uyuşmazlık içine düşmüş olan taraflara, üzerinde müzake- relerde bulunup mutabakata varabilecekleri bir çözüm önerisi sunma yetkisi tanınmıştır. Ancak, bu durum, arabulucunun geliştirmiş oldu- ğu çözüm önerisi üzerinde mutabakata varmalarını temin için, taraf- ları zorlayabileceği anlamına asla gelmez. Bu bağlamda, çözüm öneri- si sunmanın, esasında uzlaştırma kurumuyla ilişkili olduğuna vurgu yapmakta da yarar vardır. Bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde, kanunda öngörülen mo- delde, ilke bazında, teknik anlamda arabuluculuğun benimsendi- ği, ancak tüm boyutları itibariyle olmasa bile, modelin uzlaştırmaya doğru evrildiğini söylemek mümkündür. 14 Evrilme boyutu itibariyle, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun öngördüğü arabuluculuk modelinin 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 50. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen düzenlemede benimsenen ve uzlaştırma olarak tanımlanabilecek modele yaklaştırıl- dığını ifade etmek gerekir. Her şeyden önce, arabulucunun temel niteliklerini, bağımsızlık ve tarafsızlık oluşturur. Bu niteliklere sahip olmayan bir arabulucunun, 14 Bazılarına göre ise, “kolaylaştırıcı arabuluculuk” modelinden, “değerlendirici arabuluculuk” modeline geçilmiştir (Özmumcu, s.836).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1