Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı
134 Dava Şartı Arabuluculuk Üzerine Bazı Düşünceler İş Mahkemeleri Kanunu’nun 24. maddesinin üçüncü fıkrasıyla, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesine eklenmiş olan beşinci fıkrada yer alan düzenlemede, arabuluculuk fa- aliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde, anlaşma belgesinin ilâm niteliğinde belge kimliği kazanmış olup olmaması gözetilmeksizin, “üzerinde anlaş maya varılan hususlar hakkında taraflarca dava aç ıla ma- yacağına ” açıkça vurgu yapılmıştır. Anlaşma belgesi, ilâm niteliğinde belge kimliği kazanmışsa, zaten dava açılmasında hukukî yarar yok- tur; açılacak olursa da, bu dava, hukukî yarar genel bir dava şartı ko- numunda bulunduğu için (HMK m.114, I/h), dava şartı yokluğundan usulden reddedilir (HMK m. 115, II). Öte yandan, alacaklı, ilâm nite- liğindeki belgeye dayanarak, ilâmlı icraya başvuru suretiyle alacağına kavuşma olanağına, zaten sahip bir durumdadır. 18 Buna karşılık, anlaşma belgesi, ilâm niteliğinde belge kimliği ka- zanmamışsa, hukukî niteliği itibariyle mahkeme dışı alelâde bir sulh sözleşmesi hükmündedir. Medenî yargı bağlamında ise, açılmış olan bir davayı doğrudan doğruya sona erdirebilme, yasal çerçevede, sa- dece mahkeme içi sulhlara tanınmıştır (HMK m.315, I, c.1). Mahke- me dışı sulh sözleşmelerinin konusunu oluşturan hususlarda, dava açma olanağının ortadan kaldırılması, kanunla yapılmış olsa bile, yine Anayasa’nın 13. maddesinde kendisine açıkça vurgu yapılmış olan “ölçülülük ilkesine” aykırılık oluşturacağından, hak arama öz- gürlüğüne (AY m.36), müdahale anlamına gelir. 19 İlâm niteliğinde belge kimliği kazanmış anlaşma belgelerine dayanarak dava açıla- mamasının sebebini, alacağın, ilâm niteliğinde belgeye bağlı olması halinde, dava açılmasında, hukukî yararın bulunmaması teşkil eder. Dolayısıyla sözü edilen hususa ilişkin olarak, ayrıca bir yasal düzen- leme getirilmesine de zaten ihtiyaç yoktur. Öte yandan, özellikle ilâm 18 Daha önce de vurgulandığı üzere, ilâm niteliğinde belgeler, sadece cebrî icra açı- sından ilâmlarla eşdeğer bir konuma sahiptirler; tümüyle ilâmlara özgü bir nitelik olan maddî anlamda kesin hüküm gücünden yoksundurlar. Dolayısıyla, üzerinde anlaşmaya varılan hususlar hakkında dava açılamamasına, kesin hüküm, daya- nak olarak gösterilemez. 19 Kar, s.452; Arslan Azaklı, s.184-185. İlâm niteliğinde belge kimliği kazanmamış olan anlaşma belgesinin kapsamında yer alan hususlarda, taraflarca dava açıla- maması kuralının gözetilmesinin, özel bir dava şartı olduğu ve açılan davanın usûlden reddedilmesi gerektiği konusunda bkz.: M. Akkan, “Arabuluculuk Fa- aliyeti Sonucunda Anlaşılan Hususlarda Dava Açma Yasağı ve Sonuçları”, DE- ÜHFD, 2018/2, s.1-31, s.16-20.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1