Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı

139 TBB Dergisi 2020 (147) Süha TANRIVER Kısmî dava, açık kısmî dava şeklinde açılacak, yani şimdilik, dava edilen alacak tutarı, dava dilekçesinde kesin bir dille belirtilecek ve dava şartı arabuluculuğa da işlerlik kazandırmak gerekiyorsa, işlerlik kazandırılmış olan arabuluculuk sürecinin, bâkiye alacak da dâhil, ala- cağın tamamı için işletilmiş olduğunu kabul etmek gerekir. Kısmî dava içinde ıslah yapılması ya da ek dava açılması halinde, bâkiye alacak bağlamında, arabuluculuk sürecine yeniden işlerlik kazandırılmasına ihtiyaç yoktur. Çünkü aynı alacak için bir defa arabuluculuk süreci iş- letilmişse, bu süreç bağlamında, alacağın kısmî ya da tam olması, her- hangi bir önem taşımamalıdır. 24 Dava edilen alacakla ilgili, arabulucu- luk süreci sonucunda varılan anlaşmanın kapsamına bâkiye alacağın da dâhil edilmesi hukuken mümkündür. Kısmî dava bağlamında, işle- tilen arabuluculuk süreci, anlaşma dışındaki bir nedenle sona ermişse, dava şartı arabuluculuğun gereği, alacağın tamamı için yerine getiril- miş sayılmalıdır. Zira kısmî davaya konu kılınan alacak bakımından, anlaşmaya varamamış olan tarafların, bâkiye alacak bağlamında da, anlaşma sağlayamayacakları aşikârdır. Buna karşılık, kısmî davaya ilişkin olarak yürütülen zorunlu arabuluculuk süreci bağlamında, bir anlaşma sağlanmışsa, bu anlaşmanın, tutar itibariyle, sadece dava edi- len alacak kesimiyle sınırlı bulunduğunu; bâkiye alacağı kapsamadı- ğını kabul etmek gerekir. Yapmış olduğumuz tüm bu tespitler, örtülü kısmî dava bakımından da geçerlilik taşımalıdır. Örtülü kısmî davada da, açık kısmî davada olduğu gibi, dava dilekçesinde gösterilen tutar- la sınırlı bir kısmî dava açılmak istendiği kabul edilmeli ve dava şartı arabuluculuk bağlamında açık kısmî dava ile ilgili olarak işaret etmiş bulunduğumuz tespitlere, aynen işlerlik kazandırılmalıdır. 5. Belirsiz Alacak Davası Bakımından Davacının, davanın açıldığı tarihte, talep sonucunun miktarını ya- hut değerini, tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin imkânsız veya kendisinden beklenemeyecek bir nitelik taşıması halinde, dava dilek- çesinde, dayanılan hukukî ilişkiye ve asgarî bir tutara işaret etmek su- retiyle açacağı davaya, belirsiz alacak davası denir (HMK m.107, I). Her şeyden önce, belirsiz alacak davası, hukukî niteliği itibariy- le eda davasının özel bir türü, somut plânda spesifik bir uygulanma 24 Ekmekçi/Özekes/Atalı/Seven, s.188.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1