Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı
144 Roma ve Türk Hukuku’nda Aile Fideikomisi (Fideicommissum Familiae Relictum) Kavramı tion” in Roman Law has been emphasized. In the continuation of this study, fideicommissum familiae relictum , which is the origin of the concept of family fideicommissum in Roman Law was tried to explain. In the last part of the study, prohibition on family fideicom- missum in Turkish Law has been discoursed. Keywords: Family Foundation, Family Fideicommissum , Fide- icommissum , Specific Bequest, Substitutional Heir, Prohibition on Family Fideicommissum . I. Genel Olarak Roma Hukukunda Vakıf Müessesesi Tüzel kişilik 1 kazandırılarak, belirli bir amaca özgülenen malvarlıkları 2 1 Tüzel kişiler, kendilerini meydana getiren şahıslardan ayrı, bağımsızlığa ve hak ehliyetine sahip kişi ve mal topluluklarıdır. Bunlar çeşitli şekillerde ortaya çık- maktadırlar: Medeni Hukuk alanında vakıf ve dernekler, Ticaret Hukuku’nda ti- caret şirketleri ve Kamu Hukuku alanında ise, bakanlıklar ve belediyeler şeklinde- ki kamu tüzel kişileri olarak ortaya çıkmaktadırlar. Romalılar tüzel kişilik diye bir kavram geliştirmiş değillerdi. Ancak kolektif iradesi olan, özel malvarlığı buluna- bilen topluluklar olabileceğini kabul etmişlerdi. Bununla beraber, Antik Roma’da bu topluluklara tüzel kişilik tanınmış değildir. Bunlar, üyelerinin tümünün birle- şip iştirak halinde hak sahibi oldukları, seçilen organlar vasıtası ile faaliyet gös- teren kuruluşlar olarak kabul ediliyorlardı. Bülent Tahiroğlu/Belgin Erdoğmuş, Roma Hukuku Dersleri, Tarihi Giriş-Hukuk Tarihi-Genel Kavramlar-Usul Huku- ku, Der Yayınları, İstanbul 2019, s. 152. “İnsanlardan gayrı da şahıslar mevcuttur; haklardan istifade ehliyeti yalnız insanlara tahsis edilmiş değildir. İnsanlar zayıf ve geçici mahlûklardır. İçtimai hayat daha uzun müddetli ve kendisini teşkil eden şahısların mevcudiyetinden müstakil birtakım teşekküller doğurmaktadır. İşte devletler, belediyeler, iktisadi, siyasi, dini, içtimai, ilmi, hayırperver amaçlar takip eden birçok teşekküller hep bu mahiyette müstakil birtakım varlıklardır. İktisadi hayatta çok mühim bir rolü olan anonim şirketleri de bu meyanda zikredebiliriz. Bütün bu teşekküller ve yapılanmalar uzun müddetler devam etmek için kurul- muşlardır; bunları teşkil eden insanlar gelip geçtikleri halde, bunlar yine devam etmekte kalırlar... Fertlerden gayrı olan ve müstakil varlıklar, teşekküller tarzında tezahür eden bu şahıslara, modern hukuk lisanında hükmi veya manevi şahıs- lar denilmektedir. Bu iki tabir de tamamıyla muvafık değildir. Çünkü (18. asrın nazariyelerinin mirası olan) manevi şahıs tabiri de, yalnız bu gibi teşekküllerin şahsiyetinin hukuk tarafından tanınmış olduğu zehabını uyandırıyor; halbuki... insanlar için de vaziyet aynıdır... Şahısların ikiye ayrılışının en doğru ve en tam şekli: ferdi şahıslar ve kolektif (müçtemi) şahıslar şeklinde olabilir”. Andreas B. Schwarz, Roma Hukuku Dersleri, Birinci Cilt, Tarihi Kısım ve Umumi Doktrinler, (çev. Türkan Basman), Kenan Matbaası, İstanbul 1943, s. 223-224. 2 Malvarlığı kavramı, genel olarak, kişiye ait olan ve maddi değeri bulunan taşınır, taşınmaz eşya ile hakları ifade eder. Fakat bu genel tanım, malvarlığı teriminin bütün içeriğini açıklamak bakımından yetersiz olup; bir kimsenin aktiflerinin yanı sıra, borçlarının da malvarlığının kapsamına girip girmediği noktasında tartışma- ya yol açar. Malvarlığı kavramı, bir kişinin maddi değeri olan hak ve borçlarının tümünü ifade eder. Bu görüşün gerekçesi olarak, malvarlığı üzerinde intifa hakkı kurulmasından bahsedildiği zaman bu hakkın taşınır, taşınmaz eşya ile birlikte, üzerinde intifa hakkı kurmaya elverişli hakları da kapsaması ileri sürülmektedir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1