Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı

160 Roma ve Türk Hukuku’nda Aile Fideikomisi (Fideicommissum Familiae Relictum) Kavramı kimseler ( personae incertae ) 72 ve vasiyetten sonra doğanlar ( postumi ali- eni ) sayılmıştır. 73 İlk İmparatorluk ( Principatus ) Dönemine gelindiğinde ise, “ fide- icommissum ” denilen ve kısa sürede geniş bir uygulama alanı bulan yeni bir muayyen mal vasiyeti türü ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkış se- bebinin ise, şekle tabi olan legatum ’larda yapılamayan bazı muayyen mal vasiyetlerinin, bu yolla yapılabilir hale getirilmesi ihtiyacı olduğu ifade edilir. 74 “ Fideicommissum ” 75 sözcüğü, güven ( fides ) ve teslim etmek ( com- mittere ) sözcüklerinin bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Dolayısıyla “güvenli ellere bırakmak, teslim etmek” anlamına gelmektedir. Ius- tinianus Hukuku’na gelindiğinde, her iki tür muayyen mal vasiyeti arasında fark kalmamış, vasiyetname içinde belirtilen tüm muayyen mal vasiyetlerine legatum denilirken; mükellefiyet yüklenene yazılan bir mektup olan codicillum ’da belirtilen muayyen mal vasiyetlerine ise, fideicommissum denilmeye devam edilmiştir. 76 I. Inst. (2.23.1): “ Sciendum itaque est, omnia fideicommissa primis temporibus infirma esse quia nemo invitus cogebatur praestare id de quo rogatus erat: quibus enim non poterant hereditates vel legata relinquere, si relinquebant, fidei committebant 72 Belirli olmayan kimseler (personae incertae), vasiyetçinin lehdar olarak, kimlik ta- yin etmeden, örneğin “cenazeme ilk katılanlar” şeklinde belirlediği kişilerdir. Kla- sik Hukuk’ta bu türden tasarruflar geçerli sayılmamış, Iustinianus Dönemi’nde ise, istisnaen kabul edilmiştir. Umur, Lügat, s. 156. İmparator Hadrianus, fideicommissum’un belirli olmayan kimseler (personae incertae) için yapılması durumunda geçerli olmayacağını düzenleyen senatus kararı (senatus consultum) bulunmakla birlikte; vasiyetçiler, vasiyetnamelerinde devir yasağına ilişkin tali- matlarını, belirli özelliklere atıf yaparak gerçekleştirirlerdi. Bu durumda, vasiyet- namenin geçerli olması halinde, aynı sonucu elde ederlerdi. Ancak Severus ve Caracalla, bir fideicommissum ile birleştirilmedikçe, böyle bir talimatın geçersiz sayılmasını öngörmüşlerdi. Bu nedenle, devir yasağı fideicommissum ile aynı ku- rallara tabi oldu ve personae incertae için yapıldığı durumda geçersiz kabul edil- di. David Johnston, “Prohibitions and Perpetuities: Family Settlements in Roman Law”, (Family Settlements), Zeitschrift der Savigny-Stiftung für Rechtsgeschichte, Romanistische Abteilung, Zeitschriftenband (1985), s. 222. 73 Küçükgüngör, Vasiyet, s. 235. 74 Günal, s. 440. 75 Fideicommissum için bkz. dn.30. 76 Koschaker/Ayiter, s. 411-412; Umur, Miras Hukuku, s. 174.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1