Türkiye Barolar Birliği Dergisi 147.Sayı
213 TBB Dergisi 2020 (147) Neslihan CAN aktarımı hastanın mahremiyet hakkı ve hekimin sır saklama yükümlü- lüğünün ihlali oluşturmaz. 101 Ancak hekim herhangi bir konsültasyon gereksinimi bulunmaksızın, hastanın tedavisi ile ilgisi bulunmayan bir kişiyle hastanın kişisel verilerini paylaşmışsa ne olacaktır? Tıbbi olarak gereken bir konsültasyon durumunda pek tabii hekim, hasta- nın tedavisi için gereken sağlık verilerini veyahut diğer elzem kişisel verilerini konsültan hekim ile paylaşabilecektir, ancak hekimin sır sak- lama yükümlülüğünün de nazara alınması gerekmektedir. Hakeri ’nin de belirttiği üzere hekimin sır saklama yükümlülüğü yalnız hastane dışındaki üçüncü kişilere yönelik olmayıp hastane idaresi ve idari personele karşı da bulunmaktadır. Bu çerçevede hasta dosyasının ve hastane içi yazışmalarının tümünün, idareye verilmesine ilişkin bir talimat mahremiyet hakkını ihlal edecektir ve de bu durum ayrıca hu- kuka aykırı olacağından hekimin gibi TCK m.136 çerçevesinde cezai sorumluluğunu doğuracaktır. 102 C. HASTA MAHREMİYETİ HAKKI VE CEZA HUKUKU İLİŞKİSİ 1. Sağlık Mesleği Mensubunun Suçu Bildirme Yükümlülüğü TCK m.280 sağlık mesleği mensubunun görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği belirtisi ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili ma- kamlara bildirmemesini veya bunda gecikme göstermesini suç olarak düzenlemiştir. 103 Yani sağlık mesleği mensubunun hasta mahremiyeti- ni ve sağlık verilerinin gizliliğini ihlal etmesi esasen TCK bağlamında 101 Yılmaz, s.110. 102 Hakan Hakeri, “Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme (Sır Saklama Yükümlülü- ğünün İhlali) Suçu”, Tıbbi Müdahaleden Kaynaklanan Hukuki Sorumluluk Sem- pozyumu, Mersin Barosu Yayını, Mersin, 2009, s.129. 103 (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşma- sına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır; Bu suç tipi 765 sayılı TCK’da da düzen- lenmiş olup kabahat olarak vasıflandırılmıştı. Nitekim bildirim yükümlülüğünün kapsamı da 5237 sayılı TCK’da sağlık mesleği mensubunun görevi ile bağlantılı tüm suçlar içinken 765 sayılı TCK’da yalnız şahıslara karşı işlenmiş cürümler ba- kımındandı. Ayrıca sağlık mesleği mensuplarının bildirimde bulunmaları kendi- lerine yardım ettikleri kimseyi takibata maruz bırakacaksa ihbarda bulunmama- nın suç teşkil etmeyeceği düzenlenmişti.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1